11. Hukuk Dairesi 2018/2104 E. , 2019/3515 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 16/01/2018 tarih ve 2017/452-2018/72 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan 26/06/2007 tarihinde 36.000 TL, 30/07/2007 tarihinde 800.000 TL, 08/04/2008 tarihinde 58.000 TL, 10/07/2008 tarihinde 20.000 TL ve 22/07/2011 tarihinde 240.000 TL ticari kredi kullandığını anılan krediler için 360,00 TL, 8.000 TL, 1.000 TL, 500 TL, 2.000 TL olmak üzere toplam 11.860 TL haksız masraf kesintisi yapıldığını ileri sürerek, 11.860,00 TL’nin mevduata uygulanan en yüksek faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yapılan kesintilerin yasa ve sözleşmeye uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca davacı tarafa beş kez ticari kredi kullandırıldığı, kredi sözleşmelerinde davalı bankanın kullandırılan krediler dolayısıyla masraf alabileceğine ilişkin hüküm bulunduğu, ancak miktar ve oran belirtilmediği, yargılama esnasında diğer bankalara aldıkları masraflarla ilgili yazılan müzekkere cevaplarında, ortalama olarak kullandırılan kredi bedelinden % 1 oranında masraf alındığının bildirildiğini, davalı bankanın da % 1 ve altında dosya masrafı aldığının görüldüğünü, makul seviyede masraf tahsili yapıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 08/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.