10. Hukuk Dairesi 2015/9874 E. , 2015/11274 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, Kurumca tahakkuk ettirilen fark işçilik ve prim borcunun iptali ile Kuruma karşı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada ilâmında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun “Prim Belgeleri” başlığını taşıyan 79’uncu maddesinin 12’nci fıkrasında;....gerçek veya tüzel kişilerce yapılan inşaatlardan dolayı yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığının Kurumca araştırılacağı, usul ve esasları yönetmelikle belirlenecek bu araştırma sonucunda yeterli işçiliğin bildirilmemiş olduğunun anlaşılması durumunda, bildirilmemiş olan işçilik tutarı üzerinden hesaplanan prim tutarının, gecikme zammı ile birlikte sigorta müfettişince inceleme yapılması istenilmeksizin işveren tarafından ödendiği takdirde, işyeri hakkında sigorta müfettişine inceleme yaptırılmayabileceği belirtilmiş; 16’ncı fıkrasında; Kuruma, yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığının araştırılmasına ilişkin yöntem, işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik tutarının tespitinde ve Kuruma yeterli işçilik bildirmiş olup olmadığının araştırılmasında dikkate alınacak asgari işçilik oranlarının saptanması ve asgari işçilik oranlarına yönelik itirazların incelenerek karara bağlanması amacıyla Kurum bünyesinde Asgari İşçilik Tespit Komisyonu kurulduğu açıklanmıştır.
Amacı; 506 sayılı Kanuna tabi işyeri, işveren ve sigortalılar ile ilgili işlemleri düzenlemek olan, 506 sayılı Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 01.05.2004 günü yürürlüğe giren ... İşlemleri Yönetmeliği’nin, “Araştırma ve Resen Yapılacak İşlemler” başlıklı 38’inci addesinin (b) bendinde de; Gerçek veya Tüzel kişiler tarafından yapılan özel bina inşaatı iş yerleri hakkında Ünitece yapılacak araştırma, bina maliyetine Kurumca yayımlanan tebliğ ile belirlenen asgari işçilik oranının %25 eksik uygulanmak suretiyle yapılır. Bina maliyeti, inşaatın ruhsatnamesinde yazılı bulunan (ruhsatnamesi yoksa Ünitece tespit edilecek) yüzölçümü ile birim maliyet bedelinin çarpımı suretiyle hesaplanacağına ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
12.05.2010 tarihinde yürürlüğe giren ve 5510 sayılı Yasaya dayalı olarak çıkartılmış yeni Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde de benzer hükümler öngörülmüş olup, 111.vd maddelerinde de parelel hükümler bulunmakta olup, asgari işçilik işlemlerinden sonra itiraz prosedürü açıklanmış ve 5510 sayılı Yasanın konu ile ./..
ilgili benzer düzenlemeyi öngören 85. maddesinde de ; “Bu maddenin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen usûllerle Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgarî işçilik tutarı üzerinden Kurumca re"sen tahakkuk ettirilen sigorta primleri, 88 inci ve 89 uncu maddeler dikkate alınarak işverene tebliğ edilir. İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz.” hükmü yer almaktadır.
Davaya konu somut olayda ise, mahkemece, aldırılan bilirkişi raporu ile davanın kabulüne dair verilen kararın eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Eldeki davada, davalı kurumca davacı tarafından işyeri ve işçilik bildiriminin olmaması nedeniyle davalı kurumca davacının ifadesi dikkate alınarak 12.07.2006-29.09.2010 tarihleri arasında inşaat süresi kabul edilerek ve 2006 yılı 7.ay, 2007 yılı 7,8 ve 9. ay, 2008 yılı 5.ay ve 2010 yılı 9. aylara mal edilmek suretiyle işçilik ve fark prim borcu tahakkuk ettirildiği, mahkemece davacının mental retardasyon teshisi bulunan oğlundan yardım almak suretiyle 2 kat ve 1 çatı katından oluşan inşaatı yapabilceğini kabul ederek karar verildiği anlaşılmakta ise de, verilen kararda davacının halen Adliyede makine teknisyeni olarak çalışmalarının ve yaz aylarında özellikle Adliyelerdeki makine ve tesisatların bakım ve onarımlarının yoğun olduğu dikkate alındığında, inşaatta ne şekilde ve nasıl çalıştığı hususunun irdelenmediği, bu hususta davacının malzemeli faturalarının bulunup bulunmadığının araştırılmadığı, diğer taraftan davaya konu inşaatın tamamlanma oranı, içerisinde yapılan çeşitli işçilikler ve özellikle inşaatın telefon, elektrik tesisatı, su tesisiatı, kanalizasyon tesisat ve yapımı dikkate alındığında davacının tek başına bu nitelikteki inşaatı beyan ettiği sürelerde çalışmak suretiyle yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olacağı dikkate alınmalı ve tahakkuka konu inşaatın en az kaç kişi ile birlikte yapılabileceği hususunda aralarında yeminli mali müşavir ve sosyal güvenlik uzmanının yer aldığı bilirkişi kurulundan somut verilere dayalı olarak ve kurum müfettişince yapılan hesaplamalardan ayrılma yönleri de denetime elverişli şekilde gerekçelendirilmek suretiyle bir hesap raporu aldırılarak davalı Kurum alacağının olup olmadığı belirlenmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.