22. Hukuk Dairesi 2015/8237 E. , 2015/12464 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının dava dışı ....’nin işçisi olarak göründüğünü, ancak .... nezdinde 04.05.2009 tarihinde çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin.... disiplin kurulu tarafından 16.11.2012-28.12.2012 tarihleri arası verilen 22 cezayla ilgili olarak görevini ısrarla yerine getirmemesi sebebiyle 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II-h. maddesi uyarınca feshedildiğini, hiçbir tutanağın davacıya tebliğ edilmediğini, bu sebeple feshe gerekçe olmadığını, ayrıca davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayalı olduğunu ileri sürerek feshin geçersizliğine ve ....’ye iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... . vekili, müvekkil şirket ile davacı arasında iş ilişkisi olmadığını, davacının dava dışı ... çalışanı olduğundan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ... vekili, müvekkil şirketin .... grubunda olmakla beraber ayrı bir organizasyon yapısına sahip olduğunu, işinin çağrı işi olduğunu, davacının çağrı merkezi işinde devamlı olarak ortalamanın altında kaldığını, sistemi gereği gibi kullanmadığını, çağrı kaybına sebep olduğunu, tüm uyarılara rağmen iş disiplinine uygun hareket etmediği ve işini yerine getirmediği gerekçeleriyle haklı sebeple iş sözleşmesinin feshedildiğini, davanın kabul edilmesi halinde işe iade başvurusunda muhatabın müvekkil şirket olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece verilen kararın, davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisinin olduğu belirtilerek işçinin feshe konu eyleminin gerçek olup olmadığının tespiti için uzman bilirkişiden rapor alınması gerektiği açısından bozulduğu, bozma üzerine feshi gerektiren geçerli bir sebebin olmadığı gerekçesiyle işe iadesine karar verilmiştir.
Karar, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanılarak feshedilebileceği düzenlenmiştir. Söz konusu geçerli sebepler 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinde belirtilen derhal fesih için öngörülen haklı sebepler olduğu gibi, bu nitelikte olmamakla birlikte, işçinin ve işyerinin normal yürüyüşünü olumsuz etkileyen hallerdir. İşçinin sık sık rapor alması kanunun gerekçesinde bu sebepler içinde sayılmıştır. İşçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan sebepler ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde fesih için geçerli sebep olabilirler. İş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli sebeplere dayandığı kabul edilmelidir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda, davacının iş sözleşmesi, 16.11.2012-28.12.2012 tarihleri arası verilen 22 tane cezayla ilgili olarak görevini ısrarla yerine getirmemesi sebebiyle 14.01.2013 tarihinde 4857 sayılı Kanun"un 25/II-h. maddesi uyarınca feshedilmiştir. Fesih sebebi yapılan söz konusu eylemler; vardiya uyumsuzluğu, başka vardiyalarda görevli iken farklı vardiyalara gelmesi, sık sık rapor alınması, sistemden bilgi iletmeden çıkış yapması, farklı birim tuşlaması ve yönetici uyarısına karşı gelinmesi ile ilgili eylemler olup, haklı fesih sebebi oluşturacak ağırlıkta olmasalar da davacının söz konusu eylemlerinin niteliği ve sayısı nazara alındığında işverenden iş ilişkisini sürdürmesi beklenemeyeceğinden iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayandığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 27,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 02,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 60,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 02.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.