10. Hukuk Dairesi 2014/27282 E. , 2015/11269 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, murisi eşinin davalılardan muris ... ve diğer davalı ..."a ait işyerlerinde sırası ile 10.05.1980-30.12.1980 ve 01.11.1987-30.12.1988 tarihleri arasındaki çalışmalarının eksik bildirildiğinden bahisle bu sürelerde aralıksız ve sigortalı çalışmalarının tespitini ve ölüm aylığına hak kazandığının tespitini istemiştir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum ve ... avukatları ve diğer davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5510 sayılı ...ve ... Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu, tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2003/21-43 Esas, 2003/97 Karar ve 26.02.2003 tarihli kararında ayrıntıları açıklandığı üzere; kural olarak işe giriş bildirgeleri ve ücret ödeme bordroları sigortalının imzasını içermelidir. Sigortalı, anılan belgeleri hile, hata veya manevi baskı altında imzaladığını ileri sürmemiş veya imzanın kendisine ait olmadığını ya da kesintisiz çalıştığını söylememiş ise, birden fazla işe giriş bildirgesinin varlığı ve işyerinden yapılan kısmi bildirimler, sigortalının o işyerinde kesintili çalıştığına karine oluşturur. Bu karinenin, aksinin, ancak, eş değer de delillerle kanıtlanması gerekmekte olup tanık sözlerine değer verilemez. Bu tür
davalarda davacının çalışmaları ile ilgili tüm belgeler davalı Kurumdan; puantaj kayıtları ve ücret tediye bordrolarının asılları işverenden ve dava konusu dönem içerisinde davacı çalışmalarını Kuruma bildiren dava dışı işverenden getirtilmeli, iş bu belgelerden sigortalının imzasını içerenler yönünden, imzanın murise aidiyeti davacı tarafından kabul edilenler ile, inkar edilip de, aidiyeti ehil bilirkişi incelemesiyle saptananlardan, yine, davacı tarafından, hata-hile-ikrah durumu iddia ve ispat edilemeyenler bakımından, işbu yazılı belgelerin aksi eşdeğerde delillerle kanıtlanması için davacıya delilleri sorulmalı; dava konusu dönemde farklı işyerinden Kuruma bildirilen muris çalışmalarının gerçekliği araştırılmalı, dava konusu dönemde işyeri devri yada işverenler arasında organik bağ bulunması, başka bir deyişle, kesintisiz çalışma söz konusu olması durumunda ilk işe giriş bildirgesi verilmesinden önceki davacı çalışmaları yönünden hak düşürücü sürenin, çalışmanın sona erdiği yılın sonundan başlayacağı gözetilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Eldeki davada, mahkemece ..."e ait işyerine yönelik verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, ...a ait işyerine yönelik yapılan araştırma hüküm vermeye yeterli değildir. Dosya arasından 01.11.1987-31.12.1988 tarihleri arasında davalı ..."a ait dönem bordroları da kurumdan getirtilerek davacı murisinin çalışmalarını bilebilecek şekilde ve davaya konu dönem yönünden bordrolu çalışanların olup olmadığı belirlenmek suretiyle ifadelerine başvurulmalı, gerekirse komşu iyerleri çalışan ve işverenleri bakımından da yeterli araştırma yapıldıktan sonra davacı murisinin çalışmalarının 31.12.1988 tarihine kadar sürüp sürmediği hususu belirlendikten sonra ölüm aylığı tahsisi şartları bakımından irdeleme yapılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular üzerinde durulmadan, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılardan Kurum ve ... avukatları ve diğer davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde Kurum haricindeki diğer davalılara iadesine, 08.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.