
Esas No: 2015/10050
Karar No: 2015/11267
Karar Tarihi: 08.06.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/10050 Esas 2015/11267 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, yurt dışında Türk Vatandaşı olarak geçen süreyi 3201 sayılı Yasaya göre borçlanabileceğini, Avusturya’da çalışma başlangıcı olan 13.02.1991 tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak alınmasını ve aksine Kurum işleminin iptalini istemiştir.
Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece verilen ilk karar Dairemizin 26.12.2014 günlü 2014/9993 E. ve 2014/22354 K. Sayılı ilamı ile davacı hakkında öncelikle bir borçlanma işleminin yapılması, hükmün infaza elverişli şekilde kurulması ve ...sigortalılık başlangıç istemine rağmen mahkemece gerekçenin de ... sigortalılık başlangıç istemine ve sözleşmeye göre değerlendirilmesi yönüyle bozulmuş ve mahkemece bozmaya uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).
Eldeki davada, davacının iddia ettiği dönemler bakımından ilk bozmamızda açıklanan hususların tam olarak yerine getirildiğinden bahsedilemez. Mahkemece,
./..
bozma kapsamında belirtilen 3 bentten sadece 3"üncü bendinin yerine getirilmesi ve diğer iki bendin gereği yerine getirilmeksizin salt gerekçedeki hatanın giderilmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
O halde, mahkemece, ilk bozma kararı çerçevesinde araştırma yapılmak suretiyle ve davacı hakkında davalı Kurumca 2014/27 sayılı Genelge kapsamında işlem yapılıp yapılmadığı hususu da araştırılmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak hüküm verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları nazara alınmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.