![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2013/7245
Karar No: 2013/8701
Karar Tarihi: 10.06.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/7245 Esas 2013/8701 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 14.09.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davalı Hazine ve bir kısım davalılar, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının maliki olduğu 120 parsel sayılı taşınmaz lehine 119, 2, 3 parsel sayılı taşınmazlar ve Hazine"ye ait 6 parsel sayılı taşınmazdan geçit tesisine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2-Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması
konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Somut olaya gelince;
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilecekse, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir. Hükme esas alınan 19.3.2013 ve 20.09.2011 tarihli bilirkişi raporlarında gösterildiği şekilde nedeni belirtilmeden 2,5-3 metreyi aşacak şekilde geçit genişliği belirlenmesi Dairemiz ilke kararlarına uygun düşmemiştir.
Ayrıca, Hazine adına tapuda kayıtlı 6 parsel sayılı taşınmazın 5,55 m2"lik bölümünden geçit kurulduğu halde, Hazine lehine geçit bedeline hükmedilmemiştir. Mahkemece Ziraat Bilirkişiden ek rapor alınarak dava tarihi itibariyle geçitle yükümlendirilen bu kısma ait geçit bedeli de hesaplattırılarak hüküm tarihinden önce davacı tarafa ödenmek üzere depo ettirilmelidir. Mahkemece hatalı değerlendirme ve gerekçelerle Hazine lehine geçit bedeline hükmedilmemesi de doğru görülmemiş, belirtilen nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.06.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.