10. Hukuk Dairesi 2014/22030 E. , 2015/11259 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının yersiz ödenen malullük aylıkları ile tedavi giderlerinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, 19.01.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6385 sayılı Yasanın 12. maddesi ile 5510 sayılı Yasaya eklenen Geçici 45. maddede, “… hak etmediği bir kapsamda sağlık hizmeti alanlara 31/1/2012 tarihine kadar verilen sağlık hizmetlerine ilişkin Kurumca tahakkuk ettirilmiş veya ettirilecek borçlar, varsa ilgililerin bu nedenle açtıkları davadan vazgeçmeleri halinde tahsil edilmez. Bu borçlara ilişkin açılmış olan dava ve icra takiplerinden Kurumca vazgeçilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu halde, davalıya yersiz ödenen tedavi giderlerinin tamamının bu madde kapsamında kalmadığı belirgin olup Mahkemenin, davalı hakkında yapılan yersiz tedavi giderlerinin tamamının Geçici 45. Madde kapsamında kaldığına yönelik kabulü isabetsiz ise de, anılan madde kapsamına girmeyen ve 01.02.2012 tarihi sonrasında Kurumca yapılan tedavi giderlerinin davalının yaşlılık aylığına hak kazandığı dönemde gerçekleşmiş bulunmasına göre, bu isabetsizliğin sonuca etkisinin bulunmaması nedeni ile bozma nedeni yapılmamıştır.
2-Davanın yasal dayanağı, davacıya malullük aylığı bağlandığı tarihte yürürlükte bulunan 5510 sayılı Kanunun 25 ve devamı maddeleri ile 96. maddesidir.
Davaya konu somut olayda, davacıya Kurumca 15.01.2010 tarihinden itibaren malullük aylığı bağlandığı, davacının malullük aylığı aldığı dönemde 31.12.2012 tarihine kadar devam eden vergi kaydının bulunması nedeni ile malullük aylığı başlangıçtan itibaren iptal edilerek bu dönemde yersiz yapılan tedavi yardımları ile birlikte borç kaydedildiği anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Kanunun 27. maddesinin 3. Fıkrasında “Malûllük aylığı almakta iken bu Kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların malûllük aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilir ve bu Kanuna tabi olarak çalıştıkları süre zarfında 80 inci maddeye göre belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81 inci madde gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel
sağlık sigortasına ait prim alınır. Bunlardan işten ayrılarak yeniden malûllük aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunan ya da emekliye ayrılan veya sevkedilenlere; kontrol muayenesine tabi tutulmak ve ilk aylığına esas malûllüğünün devam ettiği anlaşılmak kaydıyla, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışıyorsa görevinden ayrıldığı tarihi, diğerlerine ise istek tarihlerini takip eden ödeme döneminden itibaren yeniden malûllük aylığı hesaplanarak bağlanır.” hükmüne yer verilmiştir. Anılan hüküm gereği, davacının kendi nam ve hesabına çalışmasının bulunduğu vergi kaydının olduğu döneme yönelik Kurumun malullük aylığının iptali işleminde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Ancak davacının 21.06.2011 tarihi itibariyle 506 sayılı Kanunun Geçici 81. maddesi gereği yaşlılık aylığı şartlarına haiz olduğu ve bu tarihi takip eden ay başı itibariyle davacının yaşlılık aylığına hak kazandığı da belirgindir.
Hal böyle olunca, 15.01.2010-31.12.2012 tarihleri arasında davacıya yersiz ödenen malullük aylığı tutarı ile 01.07.2011-31.12.2012 tarihleri arasında davacıya ödenmesi gereken yaşlılık aylığı tutarı Kurumdan sorularak, yersiz ödenen malullük aylıklarından 5510 sayılı Yasanın 96. maddesinin “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
a)Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden, … itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır. Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. …” hükmünü çerçevesinde, mahsubu yapılarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, 26.06.2013 tarihine kadar ödenmesi gereken yaşlılık aylığı tutarının yersiz ödenen aylıklardan mahsubu ile sonuca gidilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.