15. Ceza Dairesi 2017/31479 E. , 2021/3496 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- Resmi belgede sahtecilik suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması
2- TCK"nın 158/1-f, 62, 52/2, 158/1-son, 52/4 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm ile resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, ... Plastik Ambalaj San. ve Tic. Ltd. Şti. ve Vektör İnş. Mim. San. ve Tic. A.Ş. yetkilisi olan katılanlar ... ve ...’nun araçlarından çalınan çek yapraklarını bir şekilde ele geçirdiği ve kendisini... Gıda Akaryakıt Limited Şirketinin yetkili temsilcisi olarak tanıtıp, 15/04/2008 keşide tarihli, 9.600 TL bedelli ve 10/04/2008 keşide tarihli, 5.100 TL bedelli olarak düzenlenmiş bu sahte çekleri kullanmak suretiyle katılan ...’e ait Oto Konak isimli işyerinden 18.500 TL değerinde kar zinciri satın aldığı, çeklerin bankaya ibrazında sahteliğinin tespit edildiği, sanığın bu şekilde atılı suçları işlediği iddia edilen olayda;
1- Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 231. maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12 maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından, 5271 sayılı CMK"nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE,
2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanık savunması, katılanların beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, TCK"nın 158/1-f-son maddesi gereğince temel ceza belirlenirken önce 5 gün adli para cezası belirlenmesi, daha sonra da haksız elde olunan yararın iki katı esas alınarak sanık hakkında fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasından, adli para cezasına mahkumiyete ilişkin uygulamanın tamamen çıkarılarak yerine, “Sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-f-son maddesi gereğince 1.850 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı kanunun 62. maddesi gereğince cezasından 1/6 oranında indirim yapılarak 1.541 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı kanunun 52/2. maddeleri gereğince günlüğü 20.00 TL"den hesap edilmek üzere sonuç olarak 30.820 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibarelerinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.