10. Hukuk Dairesi 2014/26084 E. , 2015/11248 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının 4956 sayılı Yasadan yararlanarak 13. basamaktan 20. basamağa yükselerek prim ödemesi nedeniyle aylığının başlangıçtan itibaren 21. basamağa göre belirlenmesi ve başlangıç tarihinden itibaren farklarıyla birlikte faizi ile ödenmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 02.01.1986 tarihinde 1479 sayılı Yasa kapsamında tescil edilmiş, 4956 sayılı Yasanın Geçici 2.maddesinden yararlanarak basamağının 13. basamaktan 20. basamağa yükseltilmesini istemiş, talebine göre davacıya 01.11.2006 tarihinden itibaren 21. basamaktan yaşlılık aylığı bağlanmıştır.
4447 sayılı Yasa ile değişik 1479 sayılı Yasanın 36. maddesiyle, aylık hesabında ilk defa “ağırlıklı ortalama” kavramı getirilmiş, aynı Yasa ile 1479 sayılı Yasaya eklenen Geçici 11. maddesine göre, 4447 sayılı Yasanın yürürlük tarihi olan 01.01.2000 tarihinden önce sigortalı olup da, bu yasa döneminde halen sigortalılıkları devam edenlerin aylık hesabının ne şekilde yapılacağı düzenlenmiştir. Buna göre; A aylığı, sigortalının, aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınarak, 4447 sayılı Yasanın yürürlük tarihinden önce (01.01.2000) basamak satın alma sonucu yükseldiği basamaktan geçmişe yönelik intibak yapılarak bulunduğu gelir basamağının 01.07.2003 tarihli gelir tablosundaki değeri üzerinden, bu Yasanın yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre hesaplanan aylığının, bu Yasanın yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı olarak hesaplanan tutarının hesap edilmesi gerekir. Bu durumda, A aylığının hesap formülü şu şekilde olacaktır:
01.07.2003 tarihli gelir tablosu
A Aylığı= karşılığı Aylık gelir tutarı x ABO x 01.01.2000 öncesi hizmeti
Toplam Hizmetleri
B aylığının belirlenmesinde dikkate alınması gereken "Ağırlıklı Ortalama" hesabında ise; öncelikle, 01.01.2000 tarihi ile yaşlılık aylığı talep tarihi arasında sigortalı olarak fiilen bulunulan basamaklar ve bu basamaklardaki bekleme süreleri üzerinden 01.07.2003 tarihli gelir tablosundaki karşılığı tutarlar gözetilerek, böylece fiilen geçen sürelere ilişkin ağırlıklı ortalama bulunmalı; bilahare, satın alınan basamaklar ve bu basamaklardaki bekleme süreleri üzerinden, yine 01.07.2003 tarihli gelir tablosundaki karşılığı tutarlar gözetilerek, böylece basamak yükseltilerek geçen sürelere ilişkin ağırlıklı ortalama belirlenmeli; bulunan her iki ağırlıklı ortalama (yani fiilen geçen sürelere ilişkin ağırlıklı ortalama ve basamak yükseltilerek geçen sürelere ilişkin ağırlıklı ortalama) toplanarak B aylığı hesabına esas "Ağırlıklı Ortalama" belirlenmelidir. Aylık hesabında esas alınacak aylık bağlama oranlarının belirlenmesinde ise, 01.01.2000 öncesi için 1479 sayılı Yasanın geçici 11. maddesi yollaması ile mülga 36. maddenin “Yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanan sigortalılara en son prim ödediği gelir basamağında en az bir tam yıl prim ödemesi koşuluyla bulunduğu basamağın % 70"i oranında aylık gelir hesaplanır. Bulunduğu gelir basamak primini bir yıl ödememişse, bir önceki basamak üzerinden aylık gelir hesaplanır. Bu oran 25 yıldan fazla prim ödenmiş olması halinde fazla olan her tam yıl için % 1, kadın ise 50, erkek ise 55 yaşlarından sonra sigortalılığa devamda, fazla olan her tam yaş için de ayrıca % 1 artırılır.
35 nci maddenin (c) fıkrasına göre bağlanacak aylıklarda ise primi ödenmemiş 25 yıldan az her tam yıl için % 1 indirim yapılır.”” hükmü gözetilmeli, 01.01.2000 sonrası aylık bağlama oranının belirlenmesi için ise, 4447 sayılı Kanunla değişik anılan maddenin “Aylık bağlama oranı, sigortalının toplam sigortalılık süresinin ilk on tam yılının her bir yılı için %3,5 takip eden onbeş tam yılın her bir yılı için %2 ve yirmibeş yıldan fazla her bir tam yıl için %1,5 oranlarının toplamıdır.” hükmü nazara alınmalı ve sair aylık hesap doneleri de dikkate alınarak B aylığı saptanmalıdır.
A ve B aylıklarının toplanması suretiyle elde edilen tutara, ilgili yasal düzenlemelerde öngörülen sosyal destek ödemesi de ilave edilip; 01.01.2004 tarihinden itibaren güncelleştirme denilen, ilgili artış yasalarıyla (5073, 5282, 5454, 5565 sayılı Yasalar gibi) gösterilen artış oranları uygulanarak, yaşlılık aylığı talep tarihi itibarıyla, sigortalıya bağlanacak yaşlılık aylığı belirlenmelidir. Ancak her halde, tahsis talep tarihi itibariyle sigortalıya bağlanacak yaşlılık aylığı miktarının, basamak satın almayan ve sigortalının basamak satın alma sonucu intibak ettirilerek elde ettiği basamaklarda fiilen bulunan (basamaklarda bekleme süreleri de aynı olan) sigortalılara bağlanacak aylık tutarını geçemeyeceği gözetilmelidir
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda yukarıdaki ilkelere aykırı hesaplama yapıldığı için anılan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.
../...
Mahkemece, alanında uzman bilirkişiden yukarıda belirlenen ilkeler ışığında rapor alınarak, hesaplama sonucu bulunan aylık tutarının, basamak satın almayan ve davacının basamak satın alma işlemi sonucu intibak ettirilmek sureti ile belirlenen basamaklarda (1999 basamağı dahil) fiilen bulunan ve davacı ile aynı basamak bekleme süreleri ile yaş ve sigortalılık sürelerine sahip olan sigortaya bağlanması gereken aylık tutarı, başka bir ifade ile davacının 1999 yılında 18. basamakta olduğu, 01.10.2001 tarihinde 19, 01.10.2003 tarihinde 20, 01.10.2005 tarihinde 21. basamakta olduğu kabul edilerek, 01.11.2006 tarihinden itibaren anılan basamaklar ve bekleme sürelerine göre davacıya bağlanması gereken aylık tutarı Kurumdan sorularak, davacıya bağlanması gereken aylık miktarının bu tutarı geçemeyeceği gözetilerek, Kurumca yargılama aşamasında belirlenen ve davacıya ödenen aylık tutarı da gözetilerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması ve HMK’nın 297. Maddesi hükmüne aykırı olarak, başlangıçtan itibaren davacıya bağlanması gereken aylık tutarı hükümde gösterilmeyerek infazda terddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.