13. Hukuk Dairesi 2015/35709 E. , 2018/3486 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca ve davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalının ağabeyi olduğunu ...... mevkiinde 15 Pafta, 434 parsel sayılı 15.865 m2 alanlı taşınmazın 558/15860 hissesi üzerinde zeminde iki dükkan, her katta ikişer daire olmak üzere bir bina yapmaya karar verdiklerini, taşınmazın hisseli olması ve hisseli taşınmazda pay devri yapılamaması nedeni ile davalıyla aralarında 25.8.1994 tarihli harici satış sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmeye göre zemin katta bir adet dükkan ile birinci katta iki dairenin kendisine ait olacağını diğer altı daire ile zemindeki diğer dükkanın ise davalıya ait olacağının kararlaştırıldığını, 1983 yılında temeli atılarak binanın inşaatına başladığını, kaba inşaatı tamamladığında kendisine verilen bir dükkan ile iki daireyi tamamlayarak oturmaya başladığını, inşaatı kendisinin tamamladığını, davalının buna rağmen dükkan ve dairelerin tapusunu vermediğini, bunun üzerine .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/581 Esas sayılı dosyasında harici satım sözleşmesinde kararlaştırılan satım bedelinin kendisine ödenmesine karar verildiğini, ancak satım bedeli dışında binanın bodrum katındaki su basmanlarına ilişkin duvarları kendisinin yaptığını, binanın ana dış kapısını kendisinin taktırdığını,iki dükkanın camlarını ödeyerek kendisinin taktırdığını, 2008 yılına kadar binanın bekçiliğini yaparak koruduğunu, binadaki dairelerden tahliye edilmesi nedeni ile 2008 yılından beri kiralık daire tutarak oturduğunu, binanın yapımında tüm parasal birikimini ve emeğini ortaya koyduğunu, ileri sürerek, dava konusu binada kaba inşaatın tamamlanmasına kadar bedensel emeğine karşılık işçilik ücretlerinin, kendisine ait iki daire ve bir dükkanın ince işçiliğine ilişkin malzeme ve işçilik bedellerinin tespiti ile dairelerinden haksız tahliyesi nedeni ile kiralık ev için ödediği kira bedelleri, bina dış kapısı, iki dükkan camları,bodrum kattaki su basman duvarları bedellerinin tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000.00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir
Davalı, davanın 10 yıllık zamanaşımına uğradığını, davacının dava konusu taşınmazda hiçbir hakkının bulunmadığını, davacının binanın yapımında herhangi bir katkısının bulunmadığını, binanın yapımı için kayınbiraderi ile götürü bedelle anlaştığını .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/581 Esas sayılı dosyasında harici satım sözleşmesinde kararlaştırılan satım bedelinin davacıya ödenmesine karar verildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının bodrum kattaki su basman duvarlarının yapılması, binanın demir kapısının yaptırılması, dükkan camlarının taktırılması, dükkan ve iki dairenin ince işçiliğinin yaptırılması nedeniyle 1998 yılı rayiçlerine göre vekaletsiz iş görme hükümlerine göre hesaplanan 4.407,95 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı davalı adına kayıtlı hisseli taşınmaz üzerinde yapılan dükkan ve dairelerde malzeme ve işçilik yapımında katkısı olduğunu ileri sürerek 5.000.00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, zamanaşımı def"inde bulunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, vekaletsiz iş görme hükümlerine göre hesaplanan 4.407,95 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Maddi hukuka dayanan savunma vasıtaları itirazlar ve def’iler olarak ikiye ayrılmakta olup, itirazlar; bir hakkın doğumuna engel olan veya o hakkı sona erdiren vakalar olup, hakim tarafından re’sen gözetilebilmektedir. Def’iler ise; davalının borçlu olduğu edimi özel bir nedenle yerine getirmekten kaçınmasına imkân veren bir hak olup, taraflarca ileri sürülmesi gerekir. Zamanaşımı def"i, davanın esası hakkında her türlü muameleye manidir. Bu sorun halledilmeden davanın esası incelenemez. (11.01.1940 tarihli 15/70 sayılı İçt. Bir. Kararı) Bu itibarla; davalı tarafın zamanaşımı def"inde bulunduğu nazara alınarak bu husus hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmeden, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 75,50 TL harcın istek halinde taraflara iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.