
Esas No: 2012/394
Karar No: 2012/2404
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/394 Esas 2012/2404 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10.02.2009 gün ve 2008/14865-2009/1996 sayılı bozma kararında; “Kadastro sırasında ... köyü 281 ada 1 parsel 308 m2 bahçe niteliğiyle, 281 ada 2 parsel 526 m2 tarla niteliğiyle belgesizden, 281 ada 3 parsel 21547 m2 ise Antep fıstıklığı niteliğiyle Ekim 1975 tarih 25 ve 27 numaralı tapu kaydı uygulanarak davalılar adına tespit ve tescil edilmiştir. Aynı tapu dava dışı 280 ada 1 parsele de revizyon görmüştür. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Çekişmeli 3 parsel numaralı taşınmazın tespitine esas alınan tapu kaydı Ayvacık Sulh Mahkemesinin 16.04.1951 gün 112/563 sayılı tescil kararıyla oluşmuştur. Mahkemece tescil kararı ve krokisi getirtilmemiştir. Ancak, tescil davalarında ilgili kamu tüzel kişilerinin de davada yasal hasım olması ile ilgili düzenleme 09.03.1954 tarih 6333 sayılı Kanunla getirilmiştir. Dolayısıyla somut olayda tescil kararı hasımsız dava sonucu oluştuğundan davacı Hazineyi bağlamaz. Çekişmeli taşınmaz orman kadastrosu sırasında 57 numaralı iç parsel olarak tahdit dışında bırakılmış, mahkemece 57 numaralı iç parsel içinde hangi kadastro parsellerinin bulunduğu araştırılmamış, bunların tespit tutanakları getirtilmemiş, tamamının eski tarihli resmi belgelerdeki konumları, orman içi açıklık oluşturup oluşturmadığı belirlenmemiştir.
O halde; mahkemece, öncelikle taşınmazın bulunduğu yeri komşuları ile birlikte gösteren kadastro pafta fotokopi örneği ile yörede yapılan orman kadastro çalışmalarına ait işe başlama, çalışma, işi bitirme, askı ilan tutanakları ve orman kadastro haritası, ayrıca komşu taşınmaz tutanakları ile dayanağı kayıt ve belgeler ilgili yerlerden getirtilmeli, bir fen elemanı, bir uzman orman mühendisi aracılığıyla yapılacak keşifte çekişmeli taşınmazların hem orman kadastro haritasındaki hem de en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planındaki konumları belirlenmeli; 57 numaralı iç parsel içinde bulunan tüm taşınmazların kadastro tespit tutanakları getirtilerek 6831 sayılı Yasanın 17/2. maddesine göre orman içi açıklığı olup olmadığı, taşınmazların orman ya da orman içi açıklığı olmadığı anlaşıldığı takdirde bu kez yerel bilirkişi ve tarafların göstereceği tanıklardan zilyedliğin sürdürülüş biçimi kesin tarih ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, böylece toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra davanın kabulü ile dava konusu ... köyü 281 ada 1-2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1969 yılında seri bazda yapılıp 27.03.1973 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi 2000 yılında kesinleşmiştir.
Mahkemece, davalı taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiylde davanın kabulüne karar verilmiş ise de, Mahkemenin bu kabulü dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı Hazine, davalı taşınmazların 6831 sayılı Yasanın 17/2.maddesi gereğince orman içi açıklığı niteliğinde olduğu iddiasıyla dava açtığına göre, davacının talabi çerçevesinde davanın görülmesi gerekir. Dava dosyası içindeki aynı konumda olan ve aynı iddia ile dava açılan 280 ada 1, 262 ada 1 - 2 - 4 - 5 ve 6, 279 ada 1 ve 2 sayılı parseller hakkındaki davaların reddedilip, dairece de onanarak kesinleşmiş olmasına göre, taşınmazların orman içi açıklığı olduğunun kabulü mümkün bulunmamaktadır. Belirtilen nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile kabulü yolunda hüküm kurulması isabetsiz olup BOZMAYI gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 21/02/2012 günü oybirliği ile karar verildi.