10. Hukuk Dairesi 2021/4481 E. , 2021/10243 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, bir kısım davalılar murisi ..."ın yanında 27.11.2003-30.09.2012 tarihleri arasındaki hizmet süresinin tespitini talep etmiş, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de verilen hükmün eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğu, bozma gereklerinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 86. maddesidir. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur.Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olaya dönüldüğünde, eldeki davada, bir kısım davalılar murisine ait işyerinin sebze meyve komisyonculuğu işi ile iştigal ettiği ve araştırma yapıldığı tarih itibariyle halen faal olduğu, bozma sonrası dinlenen bordro tanıklarının davacının yük indirme bindirme işi ile uğraştığı, çalışmasının sürekli olmadığı ve aralıklı/geçici olduğuna yönelik beyanları nazara alınmadan ve bozma ilamı gereği komşu işyeri araştırması yapılmış ve komşu iş yerleri tespit edilmiş olmasına rağmen komşu işyeri sahipleri ile bu işyerlerindeki çalışmaları kayıtlara geçmiş kişilerin isimleri tespit edilmeden ve bu kişiler dinlenilmeden hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılması gereken iş, komşu işyeri sahipleri ile bu işyerlerindeki çalışmaları kayıtlara geçmiş kişilerin isimlerinin tespit edilerek bu kişilerin dinlenmesi, tanık beyanları arasında çelişki oluşması halinde çelişkinin giderilmesi, davacı tarafından açılan işçilik davası olup olmadığı araştırılarak varsa celbinin sağlanması, davacının mesaisini tam zamanlı olarak bu işyerine hasredip hasretmediği, çalışmanın kısmi mi tam zamanlı mı olduğunun araştırılması, çalışmasının kısmi süreli çalışma olduğunun anlaşılması halinde; gerektiğinde uzman bilirkişi görüşü de alınmak suretiyle, hükme konu dönem içinde bir günde kaç saat çalışmış olabileceği, giderek haftalık ve aylık çalışma süreleri belirlenmeli ve yedibuçuk saat çalışma bir günlük çalışma hesabı ile kaç iş gününe karşılık olduğu hususu saptanarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek ve ücreti de buna göre değerlendirerek varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, mahkemece yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililerine iadesine, 15.09.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.