16. Hukuk Dairesi 2013/6766 E. , 2013/8424 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 20 ve 21 parsel sayılı 387.400 ve 130.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar Hazine adına tespit edilmiş, itiraz üzerine Kadastro Müdürlüğünce itirazların reddine karar verilmesine karşın dava açılmaması nedeniyle de Hazine adına tapuya tescil edilmiştir. Davacı ..."ün miras yoluyla gelen hakka dayanarak miras payı oranında adına tescili istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı davaya ... ve ... aynı idda ve sebeplerle, ...ve arkadaşları kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adlarına tescili istemiyle katılmıştır. Mahkemece Kadastro Komisyonunca verilen kararın itiraz eden Muhi Bingöl mirasçılarına tebliğ edilmediğinden tutanakların kesinleşmediği davaya Kadastro Mahkemesi tarafından bakılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; Kadastro Komisyonunca verilen 21.09.1995 tarih 1995/238 ve 245 sayılı kararlarının ilgililerine tebliğ edilmesi için dosyanın ... Kadastro Müdürlüğüne geri çevrilmesine karar verilmiş; hüküm, müdahil davacılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, tutanağa yapılan itiraz üzerine Komisyonca verilen kararın, itiraz eden Muhi Bingöl"ün tüm mirasçılarına tebliğ edilmediği gerekçesiyle tebliğ eksikliğinin giderilerek tapulama tespitinin tamamlanması için tutanak ve eklerinin Kadastro Müdürlüğüne geri çevrilmesine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Kadastrodan önceki nedene dayalı olarak Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan eldeki davanın, 1959 yılında yapılan tapulama tespitine itiraz üzerine verilen komisyon kararının itiraz eden Muhi Bingöl tüm mirasçılarına tebliğ edilmemiş olması nedeniyle tespitin kesinleşmediğinden söz edilerek görevsizlik kararı ile Kadastro Mahkemesine aktarıldığı, söz konusu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Gerçekten de, kadastro tespiti kesinleşmeyen taşınmazlar hakkında açılacak mülkiyete ilişkin davalar hakkında Kadastro Mahkemesinin görevli olduğu tartışmasızdır. Her ne kadar, komisyon kararının, itiraz edenin tüm mirasçılarına tebliğ edilmemiş olması bir eksiklik ise de; bu eksiklik, tespit tutanağının Kadastro Müdürlüğüne geri çevrilmesini ve davanın esasının bu şekilde kapatılmasını gerektirmez. Nitekim, 3402 sayılı Yasa"nın 27/son maddesindeki usul ve şekle ilişkin eksiklikler sebebiyle tutanakların Kadastro Müdürlüğüne iade edilemeyeceğine ilişkin düzenleme ile aynı Yasa"nın 5304 sayılı Yasa ile değişik geçici 5. maddesindeki "Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce 766 ve 2613 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulmuş komisyonlara intikal etmiş veya edecek itirazlar, bu komisyonlarda bu Kanun hükümlerine göre incelenip, askı ilânına alınarak sonuçlandırılır." hükmü uyarınca dava konusu taşınmaza ilişkin komisyon kararı ve eklerinin, askı ilanına alınmak suretiyle tebliği yoluna gidilmesi, Kadastro Kanunun 11. maddesinde öngörülen şekilde askı ilanlarının yapılması, askı ilanı süresi içerisinde aynı taşınmaza yönelik başka dava açılması halinde eldeki dava ile birleştirilmesi gerektiğinin düşünülmesi, askı ilan süresi içerisinde başka dava açılmaması halinde ise eldeki davaya kaldığı yerden devam edilerek, tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin deliller toplanarak uyuşmazlığın esastan incelenip karara bağlanması gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın talep halinde müdahiller ... ve Nafye Toymaz"a iadesine, 19.09.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.