16. Hukuk Dairesi 2013/7845 E. , 2013/8411 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda 168 ada 38 parsel sayılı 5277466,31 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ham toprak niteliğiyle davalı Hazine adına tespit ve hükmen tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve arkadaşları vekili ve vekalet ücretine yönelik olarak davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı taraf yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece 17.09.2012 tarihinde yapılan keşifte mahkemenin gözlemi tutanağa geçirilmemiş, taşınmazın fotoğrafları çektirilerek dosyaya eklenmemiş, hava fotoğrafları uygulanmamış, tek kişinin düzenlediği denetime elverişli olmayan zirai bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Bir yerin
niteliğini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafı uygulamasıdır. O halde doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle; tespitten geriye doğru 20-30 yıl (1974-1984 yıllarını) öncesini kapsayacak şekilde ayrı tarihlere ait olmak üzere yüksek çözünürlüklü en az üç adet hava fotoğrafı Harita Genel Komutanlığından getirtilerek dosyaya konulmalı, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişilere belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın, önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu konusunda rapor düzenlemeleri istenilmeli, daha sonra taşınmaz başında önceki zirai bilirkişi dışında 3 kişilik zirai bilirkişi ile fen bilirkişisinden oluşacak bilirkişi kurulu ile keşif yapılmalı, mahkeme gözlemi tutanağa geçirilmeli, 3 kişilik zirai bilirkişi heyetinden çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ile komşu parsellerin toprak yapısının mukayese edildiği, taşınmazın tamamının ya da bir bölümünün tarıma elverişli olup olmadığı, ne zamandır tarım arazisi olarak kullanıldığı hususlarına dair rapor alınmalı, dosyada hükme esas alınan zirai bilirkişi raporu ile çelişki doğması halinde çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, fen bilirkişinden keşfi izlemeye elverişli rapor ve harita düzenlemesi istenilmeli, önceden belirlenecek 3 kişilik mahalli bilirkişi heyetinden taşınmazın öncesinin ne olduğu, tarım arazisi olup olmadığı, kim tarafından nasıl zilyet ve tasarruf edildiği hususlarında olaylara dayalı olarak beyan alınmalı, taşınmazın öncesinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, imar-ihyası tamamlanmış ise tamamlandığı tarihten tespit tarihine kadar 20 yıllık zilyetlikle kazanma süresinin dolup-dolmadığı saptanmalı, HMK"nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı, davacılar adına belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı Adliye Yazı İşleri Müdürlüğü, Kadastro ve Tapu Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak, varsa bu şekilde tespit edilen taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleşme durumlarını da gösterir biçimde tespit tutanaklarının onaylı örnekleri, kesinleşmiş olanların kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları getirtilerek dosyasına konulmalı, daha sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de davanın reddine karar verildiği halde davalı Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi de isabetsiz olup, davacılar vekili ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 18.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.