16. Hukuk Dairesi 2013/7393 E. , 2013/8407 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda 335 ada 117, 379 ada 135, 382 ada 5 ve 16, 386 ada 5 parsel sayılı sırasıyla 948,85, 5611,70, 2184,37, 9267,62 ve 4176,28 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı ..., 331 ada 151 ve 153, 379 ada 180, 409 ada 12, 411 ada 13 parsel sayılı sırasıyla 5028,50, 629,95, 4061,57, 1060,05 ve 2725,87 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı ... adına kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeniyle tespit edilmiştir. Davacı ... miras yoluyla gelen hakka, paylaşmaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava konusu 331 ada 151,153,335 ada 17 parsel sayılı taşınmazların tespitleri 18.08.1995 tarihinde kesinleşmiştir. Temyize konu dava 17.10.2011 tarihinde açılmış olup; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre geçmiştir. Mahkemece, davanın, hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, esasa ilişkin nedenlerle reddine karar verilmiş olması isabetsiz ise de; sonucu itibariyle doğru bulunan hükmün gerekçesinin yukarıda açıklanan şekilde düzeltilerek 331 ada 151, 153, 335 ada 17 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükmün ONANMASINA,
2- Mahkemece dava konusu 379 ada 135, 180, 382 ada 5 ve 16, 386 ada 5 , 409 ada 12, 411 ada 13 parsel sayılı taşınmazların, davacı tarafından davalılara hibe edildiği bu suretle davacının dava konusu taşınmazlar üzerinde herhangi bir hakkının kalmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazların senetle davalılara bağışlandığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Ancak tapusuz taşınmazlarda mülkiyetin bağışlanana geçtiğinin kabulü için zilyetliğin devredilmesi gerekir. Ne var ki mahkemece taşınmazalar başında keşif yapılarak zilyetliğin hangi tarihten beri kim tarafından sürdürüldüğü hususunda bilirkişi ve tanıklardan yeterli bilgi alınmamıştır. Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için, yerel bilirkişi ve taraf tanıkları huzuruyla mahallinde keşif yapılarak çekişmeli taşınmazların hibeden sonra zilyetliğinin davalılara teslim edilip edilmediği hususlarında bilirkişi ve tanıklardan ayrıntılı bilgi alınmalı, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de davanın reddine karar verildiği halde maktu red harcına hükmedilmesi gerekirken nisbi harca hükmedilmesi de isabetsiz olup, ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle 379 ada 135,180 382 ada 5 ve 16, 386 ada 5, 409 ada 12, 411 ada 13 parsel sayılı taşınmazlar yönünden hükmün BOZULMASINA, 18.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.