Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/840
Karar No: 2022/1869
Karar Tarihi: 07.03.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/840 Esas 2022/1869 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, murislerinin davalı bankadan tüketici kredisi kullanması sonrasında murisin vefat etmesiyle kredi borcunun ödenmesinin kendilerine bildirilmesi üzerine, hayat sigortasının yenilenmediğinden bahisle kredi borcundan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine ve ipoteklerinin kaldırılmasına karar verilmesini istemişlerdir. Davalı banka ise hayat sigortası yaptırma yükümlülüğünün tüketicide olduğunu savunmuştur. Mahkemece, davalının kusursuz olmadığı sonucuna varılmış ve davacıların 53.933,81 TL’den borçlu olmadıkları tespit edilmiştir. Daire kararı bozarak, davacıların 43.437,94 TL’den borçlu olmadıklarının tespit edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Yeniden yapılan yargılama sonucunda, davacıların 77.048,31 TL kredi borcundan 53.933,81 TL’den sorumlu olmadıklarının tespit edilmesi, borçlu oldukları tutarın 23.114,50 TL olduğunun tespit edilmesi, istirdat talebinin reddedilmesi, ipoteğin kaldırılmamasına karar verilmiştir. Hüküm fıkrasındaki harca yönelik kısmın düzeltilerek onanması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri ise tüketicilerin harçtan muaf olduğunu belirten 6502 sayılı Kanun'un 73. maddesi ve harçtan muaf olan davalıların harç tahsil edilmemesini düzenleyen usulün 438/7. maddesidir.
3. Hukuk Dairesi         2022/840 E.  ,  2022/1869 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacılar ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; davacılar ve davalı vekillerinin temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacılar, murislerinin 2011 yılında davalı bankadan tüketici kredisi kullandığını, murisin 03.10.2013 tarihinde vefat ettiğini, hayat sigortasının yenilenmediğinden bahisle tüketici kredisinin kalan borcunun ödenmesinin banka tarafından kendilerine bildirildiğini, davalı ile murisleri arasında yapılan kredi sözleşmesine göre, bankanın menfaat sahibi olarak murislerinin hayat sigortasını yaptırmaya yetkili olduğunu, kendilerinin, bankayla yapılan sözleşmeye güvenerek ve hayat sigortasının yapıldığını düşünerek herhangi bir teşebbüste bulunmadıklarını, davalı bankanın sözleşme gereklerini yerine getirmeyerek miras bırakanın hayat sigortasını yenilemediğini belirterek kredi borcundan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine ve taşınmazları üzerine kredi sözleşmesine istinaden konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı banka, sözleşme hükümlerine göre hayat sigortası yaptırma yükümlülüğünün kredili müşteriye ait olduğunu, kendilerinin bildirim yükümlülüğünü sözleşmedeki adrese 2 ay önceden tebligat yapmak suretiyle yerine getirdiklerini savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalının temyizi üzerine Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesi’nin 23.11.2016 tarih ve 2015/11886 Esas ve 2016/21786 Karar sayılı ilamıyla davalının sair temyiz itirazları reddedilerek sigortanın yenilenip yenilenmediğinin, kredi borçlusu tarafından takibi gerektiğinden, uyuşmazlık konusu olan “hayat sigortasının yenilenmemesi” nedeniyle tarafların müterafık kusurlu oldukları sonucuna varılıp mahkemece tarafların kusur oranları takdir edilerek, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Bu kez mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile davacıların davalı bankaya olan kredi borcundan 33.610,36 TL yönünden borçlu olmadıklarının tespitine dair verilen karar tarafların hükmü temyiz etmesi üzerine Dairemizin 09.11.2020 tarih ve 2020/7027 Esas ve 2020/6181 Karar sayılı ilamıyla karar gerekçesinde, davacıların 43.437,94 TL’den borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen hüküm kısmında davacıların bankaya olan borçlarından 33.610,36 TL yönünden borçlu olmadıklarının tespitine denilerek, gerekçe ile hüküm arasında çelişkiye sebebiyet verildiği gerekçesiyle tarafların sair temyiz itirazları incelenmeksizin bozulmuştur.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davacıların murisi ...'ın Ziraat Bankası ...Şubesindeki 14/06/2011 tarihinde kullandığı 48.000,00-TL bedelli 120 ay vadeli konut kredisinden ötürü bakiye borç toplamı olan 77.048,31-TL kredi borcunun 53.933,81-TL’sinden sorumlu olmadıklarının tespitine, davacıların sorumlu oldukları tutarın 23.114,50-TL olduğunun tespitine, davacı ...'ın istirdat talebinin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla reddine, davacıların kredi borcundan dolayı ...merkez ...Mah. 79 pafta 1330 Ada 9 Parsel sayılı taşınmazdaki davalı lehine konulan ipoteğin kaldırılması taleplerinin reddine, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Hüküm fıkrasının harca yönelik kısmı bakımından yapılan incelemede;
    Dava, davalı Bankadan kullanılan kredinin hayat sigortasının davalı Banka tarafından yenilenmesi gerekirken yenilenmediği gerekçesine dayalı olarak açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
    6502 sayılı Kanun'un 73. maddesi gereğince tüketici mahkemeleri nezdinde davacı tüketiciler harçtan muaf olmasına rağmen davalı .... Ziraat Bankası A.Ş. harçtan muaf olmadığından davalıya harç yükletilmesi gerekmektedir. Yapılan incelemede, harcın davalıdan alınmasına karar verilmesine rağmen davalı harçtan muaf olduğundan harç tahsiline yer olmadığına, şeklinde hüküm tesis edilmesi doğru olmadığından karar bozulması gerekmektedir.
    Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacılar ve davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 4. bendinin hükümden çıkartılarak yerine “Alınması gereken 3.684,21 TL karar ve ilam harcından, peşin harç 44,40 TL'nin mahsubu ile bakiye 3.639,81 TL harcın davalıdan tahsili
    ile hazineye irad kaydına, davacı tarafından 19.02.2019 tarihinde yatırılan 44,40-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin yazılmasına, mahkeme kararının bu şekilde "düzeltilerek" ONANMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi