16. Hukuk Dairesi 2013/7387 E. , 2013/8402 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda 398 ada 103, 400 ada 23 ve 40, 415 ada 19 ve 55, 416 ada 49 ve 78 ve 205, 467 ada 53 ve 56 parsel sayılı sırasıyla 1625,82, 1266,56, 3079,09, 2482,66, 2717,21, 14545,92, 7365,37, 2206,82, 2194,24, 4906, 84 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı ..., 418 ada 22 parsel sayılı 3375,66 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı ...; 437 ada 175 sayılı 59.689,85 m2 yüzölçümlü parselin ise davaya konu 1/2 payı ... adına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit edilmiştir. Davacı ... miras yoluyla gelen hakka, paylaşmaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazların, davacı tarafından davalılara hibe edildiği, bu suretle davacının dava konusu taşınmazlar üzerinde herhangi bir hakkının kalmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazların senetle davalılara bağışlandığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Ancak tapusuz taşınmazlarda mülkiyetin bağışlanana geçtiğinin kabulü için zilyetliğin devredilmesi gerekir. Ne var ki mahkemece taşınmazlar başında keşif yapılarak zilyetliğin hangi tarihten beri kim tarafından sürdürüldüğü hususunda bilirkişi ve tanıklardan yeterli bilgi alınmamıştır. Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için, yerel bilirkişi ve taraf tanıkları huzuruyla mahallinde yeniden keşif yapılarak, çekişmeli taşınmazların hibeden sonra zilyetliğinin davalılara teslim edilip edilmediği hususlarında bilirkişi ve tanıklardan ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki doğduğunda çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; davanın reddine karar verildiği halde maktu red harcına hükmedilmesi gerekirken nisbi harca hükmedilmesi de isabetsiz olup, ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, talep halinde peşin alınan temyiz karar harcının temyiz edene iadesine, 19.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.