20. Hukuk Dairesi 2011/12696 E. , 2012/2369 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü ... mevkii 150 ada 24 parsel sayılı 488,24 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğiyle, 150 ada 14 15, 17 ila 24 sayılı parsellerin önceden bir bütün olarak atalarından intikalen ... zilyetliğinde olduğu, ifraz ve satışlardan söz edilerek ... adına tesbit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, zilyetlikle edinilemeyeceğini ileri sürerek, tespitin iptali ve Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın KABULÜNE, çekişmeli parselin tespitinin iptaline ve Hazine adına tapuya tesciline, taşınmazın 1. derecede sit alanında kaldığının tapu kütüğünün beyanlar hanesine yazılmasına, taşınmaz üzerindeki tek katlı binanın ve meyve ağaçlarının davalıya ait olduğu anlaşılmakla beyanlar hanesine muhdesat olarak gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı gerçek kişi tarafından esasa ve Hazine tarafından da beyanlar hanesine yazılan muhdesat şerhine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1966 yılında yapılıp, 11.10.1968 tarihinde ilan edilen ve 11.01.1969 tarihinde kesinleşen orman tahdidi, 1981 yılında yapılıp 13.5.1982 tarihinde ilan edilerek itirazsız yerlerde 13.05.1983, itirazlı yerlerde ise 30.07.1982 tarihinde ilan edilip, 30.07.1983 tarihinde kesinleşmiş, sınırlandırması yapılan ormanların aplikasyonu, orman kadastrosu ve 6831 sayılı Yasanın, 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması, 1991 yılında 3302 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan aplikasyon ve 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması mevcuttur.
1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, toplanan kanıtlara ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporları ve bulgularına göre, çekişmeli parselin 1959 ve 1996 tarihli memleket haritalarında ve hava fotoğraflarında toprak muhafaza karakteri taşıyan makilik ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilemeyecek yerlerden olduğu belirlenerek, davanın kabulü yölunda hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığından, davacı gerçek kişinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Hazinenin temyiz itirazlarına gelince; 3402 sayılı Yasanın 19/2 maddesi gereğince, taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevccut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebbi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, 3402 sayılı Yasa hükümlerine göre, kadastro hakimleri, infazda duraksma yaratmayacak biçimde doğru ve düzenli sicil oluşturmakla görevli ve yetkili olduklarından, uyuşmazlığın esası hakkında karar verirken, çekişmeli parselin hangi nitelikte tapuya tescil edileceğini, hüküm yerinde belirtilmeleri gerekir. Taşınmaz üzerindeki muhdesatın tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilebilmesi için niteliğinin de belirlenmesi gerekir. Zira, taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi halinde, muhdesatın beyanlar hanesinde gösterilmesine de olanak yoktur. Bu nedenle, hüküm yerinde taşınmazın niteliği belirtilmeden ve muhdesat şerhi de verilmek suretiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı gerçek kişinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) Yukarıda ikinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 21.02.2012 günü oybirliği ile karar verildi.