14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/6410 Karar No: 2013/8636 Karar Tarihi: 05.06.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/6410 Esas 2013/8636 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/6410 E. , 2013/8636 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.06.2011 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, yapılan satışta gösterilen değerin taşınmazın gerçek değeri olduğunu, davacının iyi niyetli olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü şahsa satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisini veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile de kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkının kullanılması ile bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım hakkını kullanan paydaş bu payı satın almak isterken tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masraflar toplamından ibaret önalım bedelini depo etmesi gerekir. Ancak davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Somut olayda; önalım hakkına konu edilen 62999 ada 2 sayılı parseldeki toplam 8544/1474175 pay, taşınmazın paydaşı Hatip Doğar tarafından 17.000,00 TL bedelle 08.02.2011 tarihinde davalı ...’e satılmıştır. Davacı ise bedelde muvazaa iddiası ile önalım davası açmış ve keşif yapılıp taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesinden sonra bedelin depo edilmesini istemiştir. Davacının bedelde muvazaa iddiası bulunduğuna göre ve bu iddiasını, satış sözleşmesinin tarafı olmadığından tanık dahil her türlü delille kanıtlanması mümkün olduğundan bu konu araştırılmadan, bilirkişi raporunda belirlenen bedel depo ettirilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Belirtilen nedenlerle, tarafların muvazaa iddiasına ilişkin tanık dahil tüm delilleri toplanarak yapılacak değerlendirme sonucunda satış bedelinde muvazaa olduğu ispat edilirse şimdi olduğu gibi bilirkişi tarafından belirlenen değer, ispat edilemediği takdirde akit tablosunda belirtilen değer masraflar dahil olarak depo ettirilerek tescil hükmü kurulmalıdır. Eksik inceleme ve araştırma ile verilen kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 05.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.