20. Hukuk Dairesi 2011/4725 E. , 2012/2365 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişiler ve davalılardan Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar ... mirasçıları ...ve arkadaşları, 17.02.1999 tarihli dilekçeyle sınırlarını bildirdikleri yapılıyor köyü Kaygıseki mevkiinde bulunan yaklaşık dört dönümlük taşınmazın, genel kadastroda tapulama dışı bırakıldığı, aynı köy 55 sayılı parsel ile bir bütün olarak zeytinlik niteliğiyle kullanıldığı, taşınmazın orman sınırları dışında bırakıldığı; orman ile ilgisi olmadığı, yararlarına zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu, Medeni Yasanın 713. madde hükmüne göre adlarına tescili iddiasıyla dava açmıştır. Hazine ve Orman Yönetimi taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne ve 2221,45 m2 taşınmazın davacılar adına tesciline ilişkin kararı Orman Yönetimi ve Hazinenin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 08.10.2002 gün ve 2002/6379-7806 sayılı kararıyla: “Çekişmeli taşınmaın fen bilirişi tarfından çizilen krokisinin tahdit haritası ile benzeşmediği gibi, orman bilirikşi raporunan da orman sınır hattına irtibatlı krokiye dayanmadığı, ayrıca taşınmazın ortasından akan derenin tescil tabi olup olmadığının araştırılmadığı, bu nedenle yeniden yapılack keişfte çekişmeli taşınmazın orman sınır hattına göre konumu belirlenerek uygulamayı gösteren müşterek bilirikiş rapor ve krokisinin düzenlenmesi uygulamada eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarından yararlanılması, komşu parsel kayıtları getirtilerek yerel bilirkiş ve tanık beyanlarının denetlenmesi” gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmuş, Hazine ve Orman Yönetimi çekişmeli taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece bu kez tescil davasının REDDİNE, Hazine ve Orman Yönetiminin tescil isteminin kabulüyle Marmaris ilçesi ... beldesinde bulunan ve 13.01.2010 havale tarihli müşterek bilirkişi rapor ve krokisinde (A ) ile gösterilen 626,50 m2 ve (B) ile gösterilen 1588,91 olmak üzere toplam 2215,41 m2 yüzölçümündeki bölümlerin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş hüküm davacı gerçek kişiler ile davalılardan Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline, karşı dava olarak el atmanın önlenmesine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 21 numaralı orman kadastro komisyonunca 1966 yılında Bayır Serisi ormanlarının kadastrosu seri usulde yapılmış ve 1969 yılında kesinleşmiştir. Daha sonra 22 numaralı orman kadastro komisyonuna bağlı 2 numaralı ekip tarafından 1976 yılında yapılarak sonuçları 09.11.1976 tarihinde, komisyonca itirazlar incelenerek yapılan çalışma sonuçları da 27.07.1981 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen, aplikasyon, orman kadastrosu ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2. madde uygulaması vardır.
... köyünde (beldesinde) genel arazi kadastrosu işlemi 1974 yılında yapılmış ve sonuçları 15.03.1974 - 15.04.1974 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşmiş, kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıldan fazla süre geçmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve bozmaya uyularak orman tahdit tutanaklarının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla çekişmeli taşınmazın kısmen kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeki devlet ormanı olduğu, kısmen orman sınırları dışında bırakıldığı, % 30 eğimli büyük bölümü delicelerden aşılanmış zeytinlik niteliğinde olduğu, sınırdaki devlet ormanı ile arada ayırıcı unsur bulunmadığı, toprak yapısının aynı olduğu, yüksek eğimli funda ve makilerle kaplı alanlar orman ve toprak muhafaza karakteri taşıması nedeniyle 6831 sayılı Yasanın 1/J maddesi kapsamı dışında aynı yasanın 1. maddesinin 1. fıkrası gereğince orman sayılan yerlerden olduğu, Orman Yasasının 1. maddesinin 2. fıkrasının (İ) bendi “Sahipli arazideki aşılı ve aşısız zeytinliklerle, özel yasası gereğince Devlet Ormanından tefrik edilmiş ve imar ıslah ve temlik şartları yerine getirilmiş bulunan yabani zeytinlikler ile 09.07.1956 tarih ve 6777 sayılı Kanunda tasrih edilen yabani ve aşılanmış fıstıklık, sakızlık ve harnuplukların” orman sayılmayacağı kabul edilmişse de, çekişmeli taşınmazlara ait her hangi bir tapu kaydına dayanılmadığı gibi, 3573 sayılı Yasa gereği tahsis de bulunmadığı, 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/P maddesi gereğince eğimi %12"yi geçen yerler bilimsel olarak, orman ve toprak muhafaza karakteri taşıdığından aynı yönetmeliğin 26/i bendi gereğince orman olarak sınırlandırılacağı, çekişmeli parselin bulunduğu yörede ilk orman kadastrosunun 1967 yılında seri usulüne göre, her hangi bir köy ya da belde sınırı esas alınmadan ve isimleri belirlenen orman bazında yapılıp 1969 yılında kesinleştiği, daha sonra çalışan orman kadastro komisyonlarınca, her hangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların kadastrosu yapılmayıp, sadece aplikasyon ve 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması yapılmadığı, başka bir deyişle çekişmeli taşınmazların orman niteliğini belirleyen bir çalışma bu güne kadar yapılmadığı, 02.12.2003 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4999 sayılı Yasanın 3. maddesi ile değişik 6831 sayılı Yasanın 7. madde 1. fıkrası “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların, hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanların, hususi ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tespiti ile 2"nci madde uygulamaları ile ilgili olarak kadastrosu kesinleşmiş yerlerde tespit edilen fenni hataların düzeltilmesi işleri orman kadastro komisyonları tarafından yapılır.” hükmü getirildiği, bu hükümle daha önce sınırlaması yapılmış olup da her hangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların kadastrosunu yapma görev ve yetkisinin verildiği, 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 10. maddesinin (a) bendinde orman kadastro komisyonlarının aynı
görev ve yetkisi tekrarlandıktan sonra 26/h maddesinde “Her hangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların” devlet ormanı olarak sınırlandırılacağının öngörüldüğü, tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, devlet ormanıları üzerindeki zilyetliğin hukuki değerinin bulunmadığı gibi suç oluşturduğu gözetilerek, davanın reddine, Hazine ve Orman Yönetiminin tescil isteminin kabulüne, çekişmeli taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı gerçek kişiler ile davalı Hazinenin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişilere yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 21.02.2012 günü oybirliği ile karar verildi.