Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9074
Karar No: 2022/1906
Karar Tarihi: 07.03.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/9074 Esas 2022/1906 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/9074 E.  ,  2022/1906 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalılardan ...mirasçılarına ait tarlada çalıştığı sırada üzerinde bulunduğu kamyonu süren davalılardan ...'nin gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle davalılardan ...'e ait olan enerji nakil hattına çarparak yaralandığını, olay sırasında enerji nakil hattının olması gereken yükseklikte bulunmadığını, davalılardan Tedaş'ın ise bu duruma rağmen hatta elektrik vermesi nedeniyle sorumlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla, 10.000 TL maddi ve 15.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş, yargılama aşamasında ...mirasçıları hakkındaki davasını atiye bıraktığını beyan etmiş; 13/09/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 294.825,48 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı ...; karpuz tarlasındaki son kırımı satın aldığını, tarlaya diğer kamyonların daha önce açmış olduğu yolu takip ederek girdiğini, olayda herhangi bir kusur ve ihmali bulunmadığını, davacının bir sakatlığı olmadığını, olayın davacının ihmal ve kusuru ile meydana geldiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalılar TEDAŞ ve ..., davanın ayrı ayrı reddini istemişlerdir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davalılar ...mirasçıları yönünden atiye bırakılan davanın açılmamış sayılmasına, davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 03/09/2008 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde malul kalan davacı için 17/09/2012 havale tarihli raporda hesaplanan 294.825,48 TL maddi tazminatın 10.000 TL'sinin dava tarihinden itibaren, geriye kalan 284.825,48 TL'sinin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ... ve Toroslar Edaş Gaziantep Müessese Müdürlüğünden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ... ve Toroslar Edaş Gaziantep Müessese Müdürlüğünden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen karar, davacı ile davalılardan ...mirasçıları, Tedaş ve ...'in temyizi üzerine, Dairece verilen 10/03/2014 tarihli ve 2014/2309 E. 2014/3697 K. sayılı kararla; "...davacının temyiz itirazları yönünden hükmün onanmasına, davalılardan ...mirasçılarının temyiz itirazları yönünden, her ne kadar davalı ... ... mirasçıları hakkındaki davanın atiye bırakılması nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davaya konu olayın meydana geldiği tarlanın sahibi olan davalıların da % 20 oranında kusurlu bulunduğunun belirlendiği, bu nedenle kesin hüküm teşkil eden gerekçeye karşı hüküm lehine olan davalıların kanun yoluna başvurmakta hukuki yararları bulunduğu, mahkemece; bu davalılara duruşma gününü bildirir usulüne uygun davetiye tebliğ edilip taraf teşkili sağlanmadan, varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanmadan savunma hakkını kısıtlar biçimde yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu, davalılardan Tedaş ve ...'in temyiz itirazları yönünden ise, mahkemece; öncelikle ceza dosyasının getirtilip incelenmesi, sonrasında ise eldeki dosyada alınan raporlar arasındaki çelişkiyi gidermek için üç kişilik elektrik ve işgüvenliği konusunda uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilmek sureti ile karar verilmesi gerektiği..." gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda ise; davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 294.825,48 TL maddi tazminatın 10.000 TL'sinin dava tarihinden itibaren, bakiye 284.825,48 TL'sinin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...'ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının davalılar Toroslar Edaş Gaziantep Müessese Müdürlüğü ile ...mirasçılarına karşı açmış olduğu maddi tazminat davasının ayrı ayrı reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 7.000 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 10/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...'ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,fazlaya dair istemin reddine, davacının davalılar Toroslar Edaş Gaziantep Müessese Müdürlüğü ile ...mirasçılarına karşı açmış olduğu manevi tazminat davasının ayrı ayrı reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, davacının elektrik akımına kapılarak yaralanmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Davalılardan TEDAŞ’ın meydana gelen olaydan sorumlu tutulup tutulamayacağı olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 58. maddesi (6098 sayılı TBK md.69) hükmü uyarınca değerlendirilmelidir.
Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür (TBK m.69; BK m.58).
Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir.
Enerji nakil hatları da yapı eseri niteliğinde olup, bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir. Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur.
Elektrik enerjisinin taşındığı enerji nakil hattı ile gerçekleşen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması sorumluluk için yeterlidir. Sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir. Zira bunların sebep oldukları zararlarda, kusurun bulunup bulunmadığı ya da rolünün olup olmadığı çoğu zaman bilinemediği veya ispat edilemediği gibi, sorumlu kişi veya işletme, her türlü özeni gösterse, gözetim ve denetim ödevini yerine getirse, gerekli bütün tedbirleri alsa bile, çoğu zaman zararın meydana gelmesini önlemek mümkün değildir. Bu sebeple sorumluluğun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman , sorumluluk da gerçekleşmiş olacağından, bu işletme veya nesnelerin sahip veya işletenleri, bunların sebep oldukları zararı gidermek sorundadır ( Prof. Dr. Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler 1991 Baskı Cilt 2 sf: 14-15).
Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği'nin 5. Maddesinde; kuvvetli akım tesislerinin, cana ve mala herhangi bir zarar vermeyecek ve tehlike oluşturmayacak bir biçimde yapılması gerektiği hükme bağlanmıştır.
Bu bağlamda; elektrik dağıtım şirketleri, elektrik verdiği ve abonelik tesis ettiği hatları denetlemek ve kontrol etmekle yükümlüdür. Şayet özel hat olması gereken gibi tesis edilmemişse bunu düzelttirmek, gerektiğinde elektriğini kesmek durumundadır. Elektrik dağıtım şirketi, kontrol ve denetim görevini yerine getirmezse doğan zarardan müteselsil olarak sorumlu olacaktır.
Somut olayda; her ne kadar bozma sonrasında alınan raporlarda davalılardan elektrik şirketi hatalı değerlendirme ile meydana gelen olaydan sorumlu tutulmamış ise de, davalı elektrik dağıtım şirketinin, söz konusu davalılardan ...’in kullanımında olan özel trafonun usulüne uygun yapılıp yapılmadığını denetlemek, elektrik verdiği ve abonelik tesis ettiği hatları kontrol etmekle yükümlü olduğu ve Borçlar Kanunu'nun 58.maddesine (TBK'nın 69.maddesi) göre kusursuz sorumluluğunun bulunduğu, davacının da söz konusu elektrik hattına temas etmesi sonucunda yaralandığı, dolayısı ile davalı elektrik şirketi yönünden de uygun illiyet bağının kurulduğu nazara alınarak inceleme ve değerlendirme yapılması gerekirken, hatalı değerlendirme ile davalılardan elektrik şirketi yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bundan ayrı mahkemece; davalılardan ...mirasçılarının söz konusu olayın meydana geldiği taşınmaz ile ilgisi olmadıkları, zira kadastro mahkemesinin ilgili dosyası incelendiğinde, dava konusu olayın meydana geldiği 131 parsele ait kadastro tutanağının dava dışı ... adına tutulduğu ve Hazinece itirazen kadastro mahkemesinde dava açıldığı, ...mirasçılarının bu taşınmaz ile ilgisi olmadığı gerekçesiyle bu davalılar yönünden de davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemece yapılması gereken iş, olay tarihi olan 03/09/2008 tarihi itibariyle söz konusu taşınmazın bu davalıların ya da murislerinin kullanımında olup olmadığını tespit etmek olmalıdır. Bu husus açıklığa kavuşturulmadan, yanılgılı değerlendirme ile bu davalılar yönünden de davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece; dosyanın aşamalarda görev almayan ve alanında uzman ayrı bir üçlü bilirkişi heyetine tevdi edilmesi suretiyle, davalılardan elektrik dağıtım şirketinin, özel trafonun usulüne uygun yapılıp yapılmadığını denetlemek, elektrik verdiği ve abonelik tesis ettiği hatları kontrol etmekle yükümlü olduğu ve Borçlar Kanununun 58. maddesine (TBK'nın
69.maddesi) göre kusursuz sorumluluğunun bulunduğu, davacının yaralanmasının enerji nakil hattından kaynaklandığı, dolayısıyla uygun illiyet bağının kurulduğu dikkate alınarak, taraf ve Yargıtay denetimine uygun, bilirkişi raporu alınması, davalılardan ...mirasçılarının sorumluluklarının tespiti yönünden ise, olay tarihi olan 03/09/2008 tarihi itibariyle söz konusu olayın meydana geldiği taşınmazın bu davalıların ya da murislerinin kullanımında olup olmadığının etraflıca araştırılması suretiyle sonucuna uygun hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.












Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi