Esas No: 2021/16897
Karar No: 2022/11479
Karar Tarihi: 21.06.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/16897 Esas 2022/11479 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/16897 E. , 2022/11479 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz taleplerine yönelik yapılan incelemede;
Marka hakkına tecavüz suçlarında şikâyet hakkı, münhasıran marka sahibine ait olup, tescilli markanın sahibi olan ve marka korumasından doğan hakları tecavüze uğrayan gerçek veya tüzel kişiler şikâyetçi olabilmesi mümkündür.
Sanık hakkında düzenlenen iddianame ile 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1. Maddesinde düzenlenen marka hakkına tecavüz suçundan kamu davası açılmış olup, temyize konu dava dosyasında Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü adına tescilli herhangi bir markanın taklit edildiği iddiası bulunmadığı gibi, Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı'nca düzenlenen 13.02.2015 tarihli iddianame içeriği ve dosyada mevcut delillere göre, davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi olmayan Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü vekilinin vaki temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE,
2- Katılan ... Genel Müdürlüğü vekili ile sanık müdafiinin temyiz taleplerine yönelik yapılan incelemede ise;
... Genel Müdürlüğü vekili tarafından bir haftalık yasal süre içerisinde verilen 16.02.2016 havale tarihli süre tutum talepli dilekçe, temyiz dilekçesi mahiyetinde olduğundan tebliğnamedeki temyiz talebinin reddine dair düşünceye iştirak edilmemiştir.
Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü ile ... Genel Müdürlüğü vekillerinin şikayeti üzerine yürütülen soruşturma sonucunda, Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 13.02.2015 tarihli iddianame ile; hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen ... ve sanıklar adına düzenlenmiş olan ve üzerlerinde "sürekli basın kartı" "Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’ne uygun düzenlenmiştir." ibareleri yazılı olan ancak gerçekte basın kartı niteliği taşımayan ve Başbakanlık Basın ve Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğünün bilgisi haricinde çıkartılan sahte basın kartının kullanıldığı, ayrıca üzerinde TRT logosunun kullanılarak menfaat sağlandığına dair şikayette bulunulduğu; soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporuna göre sanık ... ve ... adına düzenlenen Basın Press kartlarının Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından verilen sarı basın kartlarından olmadıkları dolayısıyla kartların ... tarafından tasarlanarak hazırlandığı, TRT kurumuna ait logo ve işaretler taklit edilerek kullanıldığının belirlendiği iddiası ile sanık hakkında 556 sayılı Kanunun Hükmünde Kararnamenin 61/a-c maddesi delaletiyle 61/A-1 ve TCK’nun 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde sanık hakkında marka hakkına tecavüz suçundan mahkûmiyet hükmü kurulmuşsa da;
5271 sayılı CMK'nun 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulması mümkün değildir. Öte yandan suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanunun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesinde “Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal veya hizmet üreten, satışa arz eden veya satan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre suçun maddi unsurları marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal veya hizmet üretmek, satışa arz etmek veya satmak şeklinde belirlenmişken, manevi unsuru kasttır. Failin kastından söz edilebilmesi için ise bu seçimlik hareketlerin marka hakkına tecavüz amacıyla gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Somut olayda ise; TRT Ajans adlı iş yerinde habercilik faaliyetlerinde bulunan sanığın, iş yerinde kurum içi kimlik kartı olarak bastırdığı kart üzerinde katılan ... Genel Müdürlüğü adına tescilli 2001 01415 numaralı “TRT” markası ile iltibas yarattığı iddia edilen logoyu kullanması şeklinde gerçekleşen eyleminde, marka tecavüz suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, ... Genel Müdürlüğü vekili ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.