Esas No: 2019/1490
Karar No: 2021/1875
Karar Tarihi: 16.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1490 Esas 2021/1875 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1490
KARAR NO: 2021/1875
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/02/2019
NUMARASI: 2016/1170 Esas - 2019/150 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/12/2021
Davanın kısmen kabulü-reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili ; taraflar arasında ... Cd. No:... Topkapı -Zeytinburnu adresinde kurulu akaryakıt satış ve servis istasyonunda davalı şirketin müvekkili şirket marka ve logosu altında ticari faaliyette bulunmak üzere bayilik sözleşmesi akdedildiğini, müvekkili şirketin bu sözleşme kapsamında davalı şirketten toplam 8.083.950,91-TL cari hesap alacağının bulunduğunu, ancak müvekkili şirketin davalı şirket bu alacağın tahsilinin gerçekleştiremediğini, bu nedenle müvekkili şirket tarafından davalı aleyhinde İstanbul ... İcra Dairesinin ... esas sayılı takip dosyasında takibe geçildiğini, davalının takibe itirazı neticesinde takibin durduğunu beyan ederek, davalı tarafça İstanbul ... İcra Dairesinin ... esas sayılı takip dosyasında takibe itirazının iptali ile takibin devamına ve davalıya alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati şerhli olarak tebliğ edilmiş ancak davalı tarafça davaya cevap sunulmamış, 6100 Sayılı HMK m. 128 kapsamında iddia olunan vakıalar inkar edilmiş sayılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Davacının incelenen ticari defter kayıtlarının HMK 222/2 maddesi uyarınca usulüne uygun tutulduğu, sahibine delil vasfında bulunduğu, davalının incelemeye 2015 yılı ticari defterlerini ve incelemeye yardımcı kayıt dökümlerini sunduğu, davacının ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucunda takip tarihi itibariyle 8.084.090,98- TL davalı borcunun kayıtlı olduğu, davalının kayıtlarında yapılan incelemede 4.032.567,38 TL borçlu gözüktüğü, kayıtlar arasında 4.051.523,60 TL fark olduğu, farklılığa ilişkin sunulan kayıtların incelemesinde 4.042.625,02-TL davacıyı borçlandırıcı kaydın davacıda olmadığı, alacağın temliki ilişkisine dayandığı, ancak bu kaydın dayanaklarının bulunmadığı, bu sebeple 4.042.625,02-TL'lik borcu azaltan tutarın davalı yanca ispatlanamadığı, davacının 154.855,26-TL'lik davalı primlerine ilişkin alacağın takip sonrasına dair ödeme kaydı ve yenilik ihtiva etmediği, takipten sonra tahakkuk ettirildiği, ancak ilişkinin döneme ilişkin virman açıklaması ile kayıtlara alındığı, takipten sonra tahakkuk ettirilen 154.855,26-TL'nin takip tarihindeki borçtan düşülmesi gerektiği, ayrıca takip tarihinden sonra gerçekleştirilen söküm masraflarına ilişkin 21.765,52-TL'lik tutarında düşülmesi gerektiği, itirazın iptali davalarının takibe sıkı sıkıya bağlı olduğu, takip tarihinden sonra doğan alacakların talep edilebilemeyeceği gözetilerek, davacının alacağının 7.929.235,72-TL olduğu, hüküm vermeye elverişli, denetime açık bilirkişi raporu ile anlaşıldığından, davanın kısmen kabulüne, İtirazın kısmen iptaline, takibin 7.929.235,72-TL üzerinden devamına, asıl alacak 7.929.235,72-TL'ye takip tarihinden itibaren davacının talebini aşmamak üzere avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı tarafından belirlenebilir likit alacak miktarına itiraz edilmiş olduğundan %20 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; mahkeme tarafından 08.03.2018 tarihli ara kararla "ödemelerin BK'nun 100. maddesine göre düşümü yapılarak davacının alacaklı olduğu miktarı dava tarihi itibariyle hesap edilmesi"ne karar verildiğini hem bilirkişi raporunda hem de hükümde bu hususun gözardı edildiğini, borçlunun takipten sonra yaptığı kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve giderlere mahsup edilmesi gerektiğini, TBK 100 ( BK'nun 84. ) maddesi uyarınca, İİK'nun 33. maddesi kapsamında kalan kısmi ödemenin öncelikle faiz ve masraflardan, geriye kalan paranın ise asıl alacaktan mahsup edilmesi için yeni bir bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmesi gerektiğini, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığını, davaya konu İstanbul ... İcra Müdürlüğü ... E. sayılı takip dosyasındaki takip talebinde "...Borçlar Kanununun 100. maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsubuyla tahsili..." istemiyle takip başlatılmış olduğunu itirazların dikkate alınmadğını, "söküm yansıtma bedeli" adı altında cari hesaba işlenen bedellerin borç tutarından düşülmesi hukuka aykırılık teşkil ettiğini, dosyaya sunulmuş ve davalı tarafından süresinde itiraz edilmemiş olan içeriği HMK gereğince kabul edilmiş olan bilirkişi kök raporuyla takip tarihinde müvekkil şirketin takip tutarından da fazla miktarda alacağı tespit edilmiş olduğunu, bu sebeplerden dolayı davanın kabulünü talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; 24.11.2015 tarihli İstanbul ... İcra Dairesi' nin ... Esas sayılı ilamsız takip dosyası ile, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu bayiiden, bayilik sözleşmesi uyarınca talep olunan, 30.04.2014- 31.10.2015 tarihleri arasındaki dönem 8.083.950,91-TL cari hesap alacağının takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar işleyecek yıllık %10,5 avans faizi, değişen oranlardaki avans faizi ile takibin diğer fer' ilerine dair davalının takibe vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. Davacı ticari kayıt ve defterleri ve belgelere göre; davacının davalından takip tarihi itibarı ile 8.084.090,98-TL alacaklı olduğu, dava tarihi itibarı ile davalı tarafından davacıya bir kısım ödemeler yaptığı belirlenerek davacının davalıdan 7.951.001,24-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı ticari kayıt ve defterlerine göre; davalının davacıya takip tarihi itibarı ile 4.032.567,38-TL borçlu olduğu, davalının davacıya dava tarihi itibarı ile 4.045.178,05-TL borçlu olduğu, davacı kayıtları ile davalı kayıtları arasındaki farkın davacı kayıtlarında bulunmayan davalı kayıtlarında bulunan 06.07.2015 tarihli 4.042.625,02-TL borç/ alacağın temliki kaydı ile davalının grup şirketlerine davalı tarafından aktarılan miktara ilişkin olduğu bu nedenle sonuç olarak takip tarihi itibarı ile 8.075.192,40-TL davacıya olan borcun davalıda kayıtlı olduğu tespit olunmuştur. Tarafların kayıt farkı olan 8.758,51-TL'ye ilişkin davalı kayıtlarında borç düşürücü dayanaklar bulunmamaktadır. Bayilik sözleşmesinin 7. maddesinde 6100 Sayılı HMK m. 193' e göre delil şartı (sözleşmesi) düzenlenmiş ve tarafların kayıtlarının çelişkili olması halinde davacı ... kayıtlarına itibar edileceği belirlenmiştir. Takipten sonraki tarihli ödeme yapılmış ise de; taraflar arasında ticari ilişkinin devam ettiği döneme tekabül eden, yenilik içermeyen 154.855,26-TL davalı primlerine ilişkin alacağın virman açıklaması ile kayda alındığı anlaşılmakla ilk derece Mahkemesinin takibe konu döneme dair geriye dönük prim, virman yansıtma kaynaklarından tespit edilen, sözleşme devam ederken hak edişlerden doğan davalı tarafından davacıya bir kısım ödemeler yapılması karşısında davalının davacıya 7.951.001,24-TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı- alacaklı alacağı için takip yapmakla, takip talebi ile ödeme emrinde TBK 100.madde uyarınca davalı- borçlu tarafından yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsubuyla tahsilini talep etmektedir. Kısmen ödemede, borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir. Aksine anlaşma yapılamaz. Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur. Birden çok borcun vadesi aynı zamanda gelmişse, mahsup orantılı olarak; borçlardan hiçbirinin vadesi gelmemişse ödeme, güvencesi en az olan borç için yapılmış sayılır. İtirazın iptali davasının açılmadan önce borcun kısmen ödenmesi halinde, alacaklının ödenen kısım için dava açmakta hukuki yararı yoktur. Ancak bu halde de; dava tarihi itibariyle borç miktarının tespiti gereklidir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 03/05/2017 gün 2017/11-80 E., 2017/889 K.; 18.04.2007 gün ve 2007/19-159 E., 2007/220 K.; 04.07.2007 gün ve 2007/13-453 E., 2007/453 K; 19.10.2011 gün ve 2011/19-532 E., 2011/640 K.; 09.02.2011 gün ve 2011/13-29 E., 56 K. sayılı kararları). Somut davada, icra takibine başlanılmasından sonra, itirazın iptali davasının açıldığı tarihten önce yapılan ödemelerin yenilik ihtiva etmediği, ticari ilişkinin devam ettiği önceki döneme ait davalı primlerinin virman açıklaması ile sonradan kayıtlara alınıp yine sonradan tahakkuk ettirildiği tespit edilmekle, bu durum TBK 100. maddesine göre yapılan ödemenin öncelikle işlemiş faiz, takip masraflarına mahsup edilmesini gerektirmemektedir. Davacı vekilinin yapılan ödemelerin TBK 100.maddeye uygun olarak hesaplanmasına ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Ancak ; Taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin 6. maddesinde söküm masraflarının davalı bayi uhdesinde kalacağı kararlaştırılmış olup söküm masrafları davalıya ait olduğundan ilk derece mahkemesince 7.951.001,24-TL'ye hükmedilmesi gerekirken, dosya kapsamında söküm masrafları toplam 21.765,52-TL olarak hesaplanarak sözleşmenin 6.maddeye aykırı olarak söküm masraflarının da davacı sorumluluğunda kabul edilip ana para alacağından düşülmesi sonucunda 7.929.235,72-TL ana para alacağı ve fer' ilerine dair itirazın kısmen iptaline hükmedilmesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle ; hükmedilen asıl alacağa söküm masraflarının ilavesi gerekmektedir. Davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmüştür.Ancak yapılan hata nedeniyle yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile,hükmün kaldırılmasına yeniden hüküm verilmesine,davalının itirazının kısmen iptaline ,takibin devamına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 21.02.2019 Tarih 2016/1170 Esas 2019/150 Kararın, HMK.'nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; "Davanın kısmen kabulüne,davalının itirazın kısmen iptaline, takibin 7.951.001,24- TL alacak üzerinden devamına, asıl alacak 7.951.001,24-TL'ye takip tarihinden itibaren davacının talebini aşmamak üzere avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.590.200,24-TL %20 tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, " İlk derece yargılamasına ilişkin olarak; "Alınması gereken 543.132,89-TL nispi karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 97.633,93-TL ve icra veznesine yatırılan 40.419,75-TL peşin harçların mahsubu ile bakiye 405.079,21- TL'nin davalıdan alınarak Hazine' ye gelir kaydına, Davacı tarafından peşin yatırılan ve mahsup edilen harçlar toplamı 138.057,98-TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan 818,50-TL yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 802-TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafından yapılan 700-TL yargı giderinin davanın reddi oranında hesaplanan 14-TL'sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, Davacı vekili için takdir olunan 168.135,01-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalı lehine takdir olunan 15.127,22-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine" İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Davacı tarafından yapılan 32,63-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK 'nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.16/12/2021
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.