Esas No: 2021/439
Karar No: 2022/11259
Karar Tarihi: 21.06.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/439 Esas 2022/11259 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/439 E. , 2022/11259 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, imha
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık ... hakkında verilen gıyabi kararın sanığın mernis adresinde Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliği yapılmış ise de; sanığın yargılama aşamasında mahkemesine bildirdiği adres farklı olup, öncelikle sanığın bildirdiği adrese tebligat çıkartılıp iade olması halinde mernis adresine tebligat çıkartılması gerektiği gözetilerek sanığa yapılan tebligat usulsüz olup, sanık ...'ın eski hale getirme talebinin kabulü ile öğrenme üzerine temyiz istemi yasal süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;
1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/1, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- 5607 sayılı Yasanın 5/1. maddesinde "3 üncü maddede tanımlanan suçlardan birine iştirak etmiş olan kişi; resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce, fiili, diğer failleri ve kaçak eşyanın saklandığı yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin, faillerin yakalanmasını veya kaçak eşyanın ele geçirilmesini sağlaması halinde cezalandırılmaz. Haber alındıktan sonra fiilin bütünüyle ortaya çıkmasına hizmet ve yardım eden kişiye verilecek ceza üçte iki oranında indirilir." şeklinde düzenleme bulunduğu ve sanık ...'ın kaçak sigaraların diğer sanık ...'a ait olup kendisi tarafından taşındığı yönünde bilgi vererek fiilin bütünüyle ortaya çıkmasına hizmet ettiğinin anlaşılması karşısında; hakkında verilen cezadan 5607 sayılı Yasanın 5/1-son cümlesi uyarınca indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi,
4- Dava konusu kaçak sigaraların müsaderesi ile yetinilmesi gerekirken söz konusu eşyanın imhasına da hükmedilmesi,
5- Nakil aracının müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan TCK.nun 54/1. madde ve fıkrası yerine TCK.nun 54/4. madde ve fıkrasının gösterilmesi suretiyle CMK.nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
6- Sanık ... hakkında hem hapis hem de adli para cezasına hükmedilmesi karşısında, TCK.nun 58. maddesinin uygulanmasında adli para cezalarında mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı halde hiçbir ayrım yapılmaksızın sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.