11. Ceza Dairesi 2016/8210 E. , 2019/1024 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanunu"na muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
1- ... Pak Temizlik Madd. San ve Tic. Ltd. Şirketinin 19.11.2008 tarihine kadar yetkilisi olan sanık ... hakkında 2008 takvim yılında, 19.11.2008 tarihinden itibaren yetkilisi olan diğer sanık ... hakkında 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura kullandığı iddiasıyla açılan kamu davasında; suça konu olan faturaları düzenleyen ... Gıda Taş. Sos. Hiz. İnş. San. Tic. Ltd. Şirketi, ... İnş. ... Nak. Orman Ürün. Tic. Ltd. Şirketi, ... Gıda Temizlik ve Prom. Ltd. Şirketi ve ... Metal İnşaat ve Lojistik Depolama San. Tic. Ltd. Şirketi ile ..., ... ve ... isimli mükellefler hakkında sahte fatura düzenleme suçundan hazırlanmış karşıt inceleme raporlarının tamamının ilgili vergi dairelerinden getirtilip, adı geçen mükellef ve şirketlerin yetkilileri hakkında 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan dava açılmış olup olmadığının araştırılması, açılmış ise dava dosyalarının getirtilerek incelenmesi, özetinin duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren ve sahteliği belirleyen delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, gerektiğinde faturaları düzenleyen mükellef ve şirketler ile sanığa ait defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, faturaların gerçek alım satım karşılığı olup olmadığının, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı da araştırılarak toplanan tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2- Kabule göre de;
a- 5271 sayılı CMK"nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 24.01.2013 tarih, 2013/1883 sayılı iddianamesi ile 213 sayılı Yasanın 367. maddesine göre dava şartı olan mütalaa ve vergi suçu raporuna uygun olarak sanık ... hakkında, "2008 takvim yılında sahte fatura kullanma", sanık ... hakkında “2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura kullanma” suçlarından kamu davası açıldığı, “sahte fatura düzenleme” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan "sahte fatura düzenleme" ve “sahte fatura kullanma” suçlarının birbirine dönüşemeyeceği gözetilmeden, gerekçe kısmında sanıkların sahte fatura tanzim ettikleri belirtilmesine rağmen hüküm fıkrasında suç vasfının “sahte fatura düzenleyip kullanma” şeklinde ifade edilmesi suretiyle çelişkiye düşülmesi,
b- Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura kullanma eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık ... hakkında 2008 takvim yılı için kurulan hükümde TCK"nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
c- Sahte fatura kullanma suçunda suç tarihi, sahte faturalar hangi vergi türünde kullanılmışsa bu vergiye göre sunulması gereken son beyanname tarihi olacağından, suça konu faturaların KDV indiriminde kullanılmış olması nedeniyle suç tarihlerinin “25.01.2009” ve “25.01.2010” olduğu gözetilmeden, gerekçeli karar başlığında “19.11.2008” ve “01.01.2009” olarak yanlış yazılması,
d- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından sanık ... yönünden 2008 takvim yılı için kurulan hükümde sonuç ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 05.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.