Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2019/2416
Karar No: 2021/750
Karar Tarihi: 12.04.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2019/2416 Esas 2021/750 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/2416
Karar No : 2021/750

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
2- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Huk. Müş. Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Elektrik Dağıtım A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 18/06/2019 tarih ve E:2015/3364, K:2019/2128 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı TEİAŞ tarafından düzenlenen Temmuz 2009 dönemine ilişkin 29/01/2013 tarih ve 078530 nolu 789.618,89-TL tutarındaki "reaktif ceza" faturasının ve bu faturanın dayanağı olan 30/12/2008 tarih ve 27096 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 01/01/2009 tarihli İletim Sistemi Sistem Kullanım ve Sistem İşletim Tarifelerini Hesaplama Yöntem Bildirimi'nin 1.5. maddesinin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 18/06/2019 tarih ve E:2015/3364, K:2019/2128 sayılı kararıyla;
22/01/2003 tarih ve 25001 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan (Mülga) Elektrik Piyasası Şebeke Yönetmeliği’nin 8. ve Geçici 6. maddeleri, (Mülga) Elektrik Piyasasında İletim ve Dağıtım Sistemlerine Bağlantı ve Sistem Kullanımı Hakkında Tebliğ'in 4. maddesinin 1. ve 2. fıkralarına yer verilerek;
Aktarılan Yönetmelik hükümleri uyarınca elektrik dağıtım faaliyetinde bulunan şirketlerin TEİAŞ ile Bağlantı Anlaşması ve Sistem Kullanım Anlaşması olmak üzere iki anlaşma imzalaması gerektiği;
Sistem Kullanım Anlaşması’nın “Cezai Şartlar” başlıklı 10. maddesinde, kullanıcının ilgili mevzuat, taraflar arasında imzalanan bağlantı anlaşması ve bu anlaşma hükümlerinin herhangi birini ihlâl etmesi, söz konusu ihlâli TEİAŞ’ın uyarısına rağmen uyarıda belirtilen süre içinde sona erdirmemesi durumunda TEİAŞ’ın maddede belirtilen cezaları uygulayacağının belirtildiği; maddede iletim sistemine doğrudan bağlı tüketiciler ve dağıtım lisansına sahip tüzel kişilerin iletim sisteminin her bir ölçüm noktasında çekecekleri endüktif reaktif enerjinin/verecekleri kapasitif reaktif enerjinin, aktif enerjiye oranının ilgili mevzuata uygun olmaması" hükmü ihlal olarak tanımlanarak, bu ihlal için "Kullanıcının o ayki Sistem Kullanım fiyatına göre hesaplanan bedelin % 50'si oranında ceza uygulanır. Ceza 00:00-24:00 saatleri arasında bir defadan fazla uygulanmayacaktır." cezai şartının öngörüldüğü;
Davalı TEİAŞ tarafından tek taraflı olarak hazırlanan ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından onaylanarak uygulamaya konulan 01/01/2009 tarihli İletim Sistemi Sistem Kullanım ve Sistem İşletim Tarifelerini Hesaplama Yöntem Bildirimi'nin 1.5. maddesinde, bir kullanıcının, TEİAŞ ile Sistem Kullanım Anlaşması imzalamamış olmasına rağmen iletim sistemine bağlı olarak faaliyet göstermesi, dolayısıyla iletim sistemini kullanması hâlinde, Elektrik Piyasasında İletim ve Dağıtım Sistemlerine Bağlantı ve Sistem Kullanımı Hakkında Tebliğ’in Geçici 3. maddesi uyarınca kullanıcıların lisans almamış olmaları ve/veya sistem kullanım anlaşmalarının yapılmamış olması hâlinde dahi bu kullanıcıların Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği doğrultusunda onaylanan sistem kullanım bedelini ve/veya sistem işletim bedelini ödeme yükümlülüklerinin bulunduğu, Sistem Kullanım Anlaşması bulunmaksızın iletim sistemini kullanmakta olan kullanıcıların, iletim sisteminde arz güvenilirliği ve kalitesinin sağlanması amacıyla maddede yer alan ihlallerle karşılaşılması hâlinde ilgili cezai işleme tâbi olacağının belirtildiği; iletim sistemine doğrudan bağlı tüketiciler ve dağıtım lisansına sahip tüzel kişilerin iletim sisteminin her bir ölçüm noktasında çekecekleri endüktif reaktif enerjinin/verecekleri kapasitif reaktif enerjinin, aktif enerjiye oranının ilgili mevzuata uygun olmaması fiilinin bu hâller arasında sayıldığı;
Aktarılan Yönetmelik hükümleri uyarınca elektrik dağıtım faaliyetinde bulunan şirketlerin TEİAŞ ile Bağlantı Anlaşması ve Sistem Kullanım Anlaşması olmak üzere iki anlaşma imzalaması gerektiği;
Davacı ile davalı idare arasında imzalanan bağlantı anlaşmasında ise, bu durumun ihlâl olarak kabul edildiğine ve bu ihlâl nedeniyle cezai şart uygulanacağına ilişkin herhangi bir kurala yer verilmediği, bu yönde yaptırım içeren Sistem Kullanım Anlaşmasının ise Bulanık Trafo Merkezi açısından davacı tarafından imzalanmamış bulunduğu;
Belirtilen hususların birlikte değerlendirilmesinden, davacı şirket ile TEİAŞ arasında iletim sisteminin kullanımı açısından kurulması gerekli akdi ilişkinin kurulmamış bulunduğu, dava konusu düzenleyici işlemde uygulanması öngörülen işlemin hukuki mahiyeti itibarıyla, sözleşmeden kaynaklanan bir cezai şart niteliğinde olduğu, bu anlamda yalnızca sistem kullanım anlaşmasını imzalamış ve bu anlaşmada yer alan hüküm ve şartları kabul etmiş taraflar hakkında uygulama alanı bulabileceği;
Bu çerçevede, sistem kullanım anlaşmasının tarafı olmayan davacı şirkete, akdi ilişkinin zorunlu tarafı TEİAŞ tarafından hazırlanan ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından onaylanarak yürürlüğe giren Yöntem Bildirimi'ne, tip sözleşmedeki hükümler nakledilmek suretiyle bu sözleşmenin hüküm ve sonuçlarının sözleşme dışı davacı şirkete uygulanması yönünde ilgili düzenleyici işlemlerin dayanağı Kanunlarda herhangi bir hüküm bulunmadığı, bu ilişkinin salt idarelerin ikincil nitelikteki düzenlemeleriyle kurulmasının ise hukuken mümkün bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı;
Bu noktada, söz konusu işlemin iletim sistemini fiilen kullanması ve arz güvenliği nedeniyle, davacı şirket açısından sözleşme hükümleri olmaksızın uygulanması gerektiği ifade edilebilirse de, işlemin, mahiyeti itibarıyla kullanıcılar tarafından sisteme verilen zararın karşılığı, başka bir anlatımla tazmini nitelikte olmadığı, salt sözleşme hükümlerinin bu anlamda arz güvenliğinin ihlali karşılığında öngörülen cezai nitelikteki işlem olduğu, kullanıcı tarafından sisteme verilen zararın ayrıca tazmin edileceğinin de açık olduğu;
Bu durumda; davacı ile davalı idare arasında Sistem Kullanım Anlaşması imzalanmadığından, bu anlaşmanın hükümleri, olması gereken akdi ilişkinin tarafı davalı idare tarafından tek taraflı olarak hazırlanan İletim Sistemi Sistem Kullanım ve Sistem İşletim Tarifelerini Hesaplama Yöntem Bildirimi uyarınca, akit dışı davacı şirkete, davalı idare tarafından hukuken geçerli bir dayanağı olmadan cezai şart uygulanması yönünde hükümler içeren Yöntem Bildirimi'nin dava konusu hükümlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı;
Davalı TEİAŞ tarafından düzenlenerek tahakkuk ettirilen Temmuz 2009 dönemine ilişkin 789.618,89-TL tutarındaki 29/01/2013 tarih ve 078530 nolu "reaktif ceza" faturasının iptali istemine gelince:
Söz konusu edilen cezai şart faturasının, dava konusu edilen Yöntem Bildirimi'nin hukuka aykırı olduğu saptanan 1.5. maddesi uyarınca tesis edildiği anlaşıldığından, dayanağı kalmayan faturanın da hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle dava konusu faturanın ve dayanağı Yöntem Bildirimi'nin 1.5. maddesinin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idarelerden Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından; TEİAŞ ile anlaşma imzalamadığı halde iletim sistemini fiilen kullanan kişiler ile TEİAŞ arasında fiili sözleşme ilişkisinin varlığının kabul edilmesi gerektiği, tarafların örtülü de olsa bir irade beyanının olduğu, aksi takdirde gerçekte sözleşme imzalayan kullanıcılar aleyhinde eşitsizliğin doğduğu, sözleşme imzalayan ve imzalamayan sistem kullanıcılarının bu yolla aynı hüküm ve şartlara tâbi olduğu, Yöntem Bildirimi'nin 1.5. maddesinin de bu fiili sözleşme ilişkisi içindeki cezai şartları düzenleyen bir hüküm olarak değerlendirilmesi gerektiği; Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü tarafından, eksik incelemeyle hakkaniyete aykırı karar verildiği, davanın süresinde açılmadığı, davacı ile Ocak 2007 - Aralık 2009 tarihleri arasında imzalanmış bir sistem kullanım anlaşması olmadığı, bazı kullanıcıların TEİAŞ ile sistem kullanım anlaşması imzalamaktan imtina ettiği, bu durumun anlaşmayı imzalayan kullanıcıların aleyhine bir durum oluşturması nedeniyle dava konusu Yöntem Bildirimi'nde gerekli düzenlemelerin yapıldığı, bu doğrultuda kullanıcıların yarattığı ihlaller nedeniyle gerekli yaptırımların uygulandığı, ülkemiz iletim sisteminin devamlı, güvenilir ve sorunsuz işletilmesine yönelik olarak her kullanıcıya eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin işlem yapıldığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçelerinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddine,
2. Dava konusu işlemlerin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 18/06/2019 tarih ve E:2015/3364, K:2019/2128 sayılı kararının ONANMASINA,
3. 12/04/2021 tarihinde, oybirliği ile kesin olarak karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi