Abaküs Yazılım
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/488
Karar No: 2021/1618
Karar Tarihi: 16.12.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/488 Esas 2021/1618 Karar Sayılı İlamı

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2020/488 - 2021/1618
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/488
KARAR NO : 2021/1618
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2019
NUMARASI : 2018/324 E. - 2019/421 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/11/2019 tarih ve 2018/324 E. - 2019/421 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili Şirketin 32 ülkede faaliyet gösteren dünyanın en büyük ikinci mobil telekomünikasyon şirketi olduğunu, Türkiye’de 3300’den fazla çalışanı ve 18.4 milyon abonesi bulunduğunu, " çok sayıda tescilli markasının olduğunu, davalı gerçek kişinin ise 2017/26899 sayılı "..........." ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, müvekkilince "......." ve "........" ibareli markalarına dayalı olarak bu başvuruya yapılan itirazın, davalı Kurum tarafından reddedildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu başvuru ile müvekkili markaları arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu, başvurunun tescili halinde müvekkilinin seri markalarından birisi olarak algılanacağını, öte yandan müvekkili markalarının tanınmış olduklarını ve bu nedenle de başvurunun reddinin gerektiğini, davalı başvurusunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, YİDK'in 2018-M-4646 sayılı kararının iptaline, dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TÜRKPATENT vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Mehmet Hayri Birinci vekili, müvekkili başvurusu ile davacı markaları arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik olmadığını, söz konusu ibarenin ilk kez müvekkili tarafından kullanıldığını, müvekkilinin kötü niyetli olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalının "..........+ Şekil " ibareli marka başvurusu ile davacının 2009/39129 ve 2013/12351 sayılı "....." ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, "........." ile ".........." ibarelerinin aynı anlama geldikleri, ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından yargılama konusu hizmetlerde başvuru konusu işaret ile davacı markası arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı mallar/hizmetler algısı da oluşabileceği, bu açılardan 6769 sayılı SMK'nın 6/1 maddesi anlamında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, davacının markasının tanınmış olduğu ya da davalı başvurusunun kötü niyetli yapıldığı iddiaları kanıtlanmasa da bunun iltibas tehlikesini ortadan kaldırmayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, 2018-M-4646 sayılı YİDK kararının iptaline, dava konusu 2017/26899 sayılı marka tescilli olduğundan hükümsüzlüğüne ve sicilden terkin edilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı TÜRKPATENT vekili, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını, davacı markalarının asli unsurunu oluşturan "..." ibaresinin ayırt ediciliğinin olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ................ekili, "... ..." markasının ilk kez müvekkili tarafından kullanıldığını ve dava konusu başvuru yapılarak tescilinin istendiğini, davacı yanın markaların birbirine benzediği şeklindeki iddiasının yanılgılı olduğunu, markanın bütünü itibariyle bıraktığı etki esas olduğundan parçalara bölünerek inceleme yapılmasının doğru olmadığını, bu bağlamda olaya bakıldığında davacı markaları ile "... ..." ibareli marka arasında görsel ve işitsel düzeyde bir benzerlik bulunmadığını, başvurudaki "..." kelimesinin markaların telaffuzlarını oldukça farklılaştırdığını, buradaki esas unsurun "..." ibaresi olduğunu, dosyaya sunulan bilirkişi raporunun da savunmalarını doğruladığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, "... ..." ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet 2009/39129 ve 2013/12351 sayılı "... 1" ibareli markalar arasında 6769 sayılı SMK'nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira her ne kadar "..." ibaresinin ayırt ediciliği zayıf ise de bir bütün olarak "... ..." ibaresi ile "... 1" ibarelerinin bir bütün olarak benzer algıyı oluşturdukları, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 08.06.2016 gün ve 2014/11 E., 2016/778 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi iltibas değerlendirmesi, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümleneceğinden, bu yönden ilk derece mahkemesince dosyada mevcut bilirkişi raporundaki tespitlere itibar edilmemesinde bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar Mehmet Hayri Birinci vekili ile Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılar Mehmet Hayri Birinci ile Türk Patent ve Marka Kurumu'ndan alınması gereken 59,30'ar TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı taraflarca istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL'nin davalılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazine'ye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar Mehmet Hayri Birinci ile Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 16/12/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/01/2022


Başkan


Üye


Üye


Katip





Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi