
Esas No: 2022/106
Karar No: 2022/2000
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/106 Esas 2022/2000 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/106 E. , 2022/2000 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; Hava Kuvvetleri Komutanlığı emrinde görevli iken sağlık raporu ile malülen emekliye sevk edildiğini, davalı idare tarafından aleyhinde mecburi hizmet yükümlülüğünün tamamlanmadığından bahisle 94.995,11 TL borç tahakkuk ettirildiğini ancak eksik hizmet süresinin bulunmadığını ileri sürerek, şimdilik 5.000 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş, 13/07/2021 tarihli ıslah dilekçesiyle dava değerini 76.702,91 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davacının 563,06 TL anapara, 1.891,79 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.454,85 TL’den borçlu olmadığının tespitine yönelik olarak verilen hüküm, tarafların temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 10/02/2020 tarihli ve 2017/2354 E. 2020/1754 K. sayılı kararıyla, tarafların sair temyiz itirazları incelenmeksizin, talepten başka bir şeye karar verilemeyeceği, bu nedenle davacının talebi yönünden inceleme yapılması gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulü ile davacının 01/04/2015 tarihli yazı ile talep edilen toplam 94.995,11 TL'nin, 37.119,06 TL ana para ve 39.583,85 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 76.702,91 TL’den davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nun 112. maddesine 03/07/2003 tarihinde 4917 Sayılı Kanun ile eklenen 5. maddesinde; “Türk Silâhlı Kuvvetleri’nden her ne şekilde olursa olsun mecburî hizmet yükümlülüğünü tamamlamadan ayrılan veya ilişiği kesilen subay ve astsubaylar (Türk Silâhlı Kuvvetleri’nde görev yapamaz şeklinde sağlık raporu alanlar ile vazife malûlü olarak Türk Silâhlı Kuvvetleri’nden ayrılanlar hariç), her yıl kuvvet komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından belirlenen; askerî öğrenci, subay ve astsubay nasbedildikten sonra kendilerine yapılan öğrenim, eğitim ve yetiştirme masraflarını, yükümlülük sürelerinin eksik kalan kısmı ile orantılı olarak kanunî faizi ile birlikte tazminat olarak öderler. Öğrenim, eğitim ve yetiştirme masraflarının hangi unsurlardan oluşacağı ve tahsiline ilişkin usul ve esaslar; Millî Savunma, İçişleri ve Maliye Bakanlıkları tarafından müştereken yürürlüğe konulacak yönetmelikte belirlenir'' hükmü yer almaktadır. Kanun'un uygulanmasını gösteren ve 17/12/2005 tarihinde yürürlüğe giren Türk Silahlı Kuvvetleri Personelinin Öğrenim, Eğitim ve Yetiştirme Masraflarının Tespitine Dair Yönetmelik'in (09/11/2013 tarihli yönetmelik ile değişik) 5. maddesinde ise, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapamaz şeklinde sağlık raporu alanlar ile vazife malûlü olarak ayrılanlar hariç olmak üzere her ne şekilde olursa olsun mecburi hizmet yükümlülüğünü tamamlamadan ayrılan veya ilişiği kesilen subay ve astsubaylar ile ilgili maliyet hesabında dikkate alınacak gider kalemleri açıklanmış; aynı Yönetmelik'in 6. maddesinin (b) fıkrasında masrafların yapıldığı yıl esas alınarak, ayrıldığı ve ilişiğinin kesildiği tarihe kadar kanuni faizi hesaplanarak tazminat hesabı yapılacağı; yine Yönetmelik'in geçici maddesinde ise yönetmeliğin yayımlandığı tarihte henüz ödeme yapmamış, ancak Türk Silahlı Kuvvetlerden ilişiği kesilmiş personele de bu yönetmelik hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Somut olayda; davalının 1995-2003 tarihleri arasında Askeri Lise ve Hava Harp Okulunda öğrenci olduğu, 30/08/2003 tarihinde subay nasbedildiği, 26/12/2014 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiğinin kesildiği, daha sonra 926 saylı TSK Personel Kanununa eklenen ek geçici 98. md kapsamında mecburi hizmet süresini tamamlaması amacıyla 11/04/2018 tarihinde yeniden subaylığa nasbedildiği ve 15/11/2019 da tekrar malulen emekliye ayrıldığı anlaşılmaktadır.
Türk Silahlı Kuvvetleri Personelinin Öğrenim, Eğitim ve Yetiştirme Masraflarının Tespitine Dair Yönetmelikte helikopter ve uçuş masraflarına ilişkin herhangi bir masraf kalemine yer verilmemiştir. Aynı zamanda söz konusu yönetmelikte 11/03/2016 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle Maliyet Hesabı başlıklı 5. maddesinin (e) bendinde Uçuş (pilotaj) eğitim merkezlerinde veya uçuş birliklerinde verilen başlangıç, temel, tekamül uçuş (pilotaj) eğitimlerinde, uçuşta sarf edilen yağ, yakıt ve oksijen giderleri, (f) bendinde Uçuş (pilotaj) eğitim merkezlerinde hizmet alımı yoluyla tedarik edilen başlangıç, temel, tekamül uçuş (pilotaj) eğitim masraflarının hesaplanmasında bu maddenin birinci fıkrasının (a),(b),(c),(d) ve (e) bentlerinin dikkate alınacağı belirtilmiştir.
Söz konusu uçuş eğitimlerine ilişkin değişikliğin davacının resen emekliye sevk edildiği ve dava konusu masraf bildirim cetvelinin düzenlendiği tarihten sonra yürürlüğe girdiğinin anlaşılmasına göre, davalı Kurumun bu masraflara ilişkin talebinin Türk Silahlı Kuvvetleri Personelinin Öğrenim, Eğitim ve Yetiştirme Masraflarının Tespitine Dair Yönetmelik hükümlerine göre haklı olmadığı anlaşıldığından, mahkemece bu husus göz ardı edilerek yanılgılı şekilde söz konusu masraf kalemlerini hesaplamada dikkate alan bilirkişi raporuna göre hüküm kurularak yazılı şekilde karar verilmesi, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
3- Bozma nedenine göre, tarafların vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenle tarafların vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.