Esas No: 2021/7548
Karar No: 2022/1982
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/7548 Esas 2022/1982 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2021/7548 E. , 2022/1982 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, ...Eczanesinin sahibi ve mesul müdürü olduğunu, SGK Ankara İl Müdürlüğü ile imzaladığı sözleşme gereği sigortalılara ve yakınlarına ilaç temini hizmeti verdiğini, davalının 2012 yılı protokolünün 5.3.15 maddesi uyarınca bu maddenin ihlal edildiği gerekçesiyle 03/09/2014 günlü işlemle uyarı cezası ile 3.637,66-TL reçete bedeli, 41.923,87-TL cezai şart olmak üzere toplam 45.561,53-TL'nin yasal faizi ile alınması cezasını uyguladığını, sözleşmeye ve SUT kurallarına uygun hareket ettiğini, cezai şart uygulanmasının, reçete bedellerinin faiziyle tahsili ve uyarma cezasının sözleşmeye ve hukukun genel ilkelerine aykırı olduğunu ileri sürerek, 03/09/2014 tarihli işleminin haksız, hukuka aykırı ve yersiz olduğunun tespiti ile iptal edilerek tüm sonuçları ile ortadan kaldırılarak muarazanın giderilmesine, borçlu olmadığının tespitine, istenen toplam 45.561,53-TL paranın iptaline, paranın kurum tarafından tahsili halinde tahsil tarihinden itibaren faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, Kasım 2013 döneminde Ecz. ...'ın sahibi ve mesul müdürü olduğu...Eczanesi tarafından 91 adet katılım payı atlatılan reçetenin kuruma fatura edildiğinin ve 75 adet reçete için katılım payı atlatmak amacıyla adı geçen eczane kanalıyla sisteme reçete girip silindiğinin tespit edildiğini, protokolün 5.3.15. ve 6.17. maddeleri gereği 41.923,87-TL cezai şart bedelinin adı geçen eczacıdan tahsil edilerek 1. kez uyarılması, aynı protokolün 4.3.6. maddesi gereğince de 91 adet reçete bedeli 3.637,66-TL'nin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte adı geçen eczacıdan tahsil edilmesinin uygun görüldüğünü beyanla davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece 10/12/2015 tarihinde, davanın kısmen kabulü ile davalı kurumun reçete bedellerinin tahsiline ilişkin işleminin 177,68-TL yönünden iptaline, davacının fazlaya ilişkin
ve diğer istemlerinin takdiren reddine dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine (kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 25/03/2019 tarihli ve 2016/7550 E. 2019/3852 K. sayılı kararla "1-.... Dava konusu cezai şart ile ilgili olarak, 23/04/2015 tarih ve 29335 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6645 sayılı Kanunun 55. maddesi ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa eklenen geçici madde 62'de "Bu maddenin yayımı tarihinden önce, ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi katılım paylarının eczanelerce usulüne uygun tahsil edilmemesi nedeniyle, eczacılar hakkında öngörülen cezai şart, her fatura dönemi için brüt asgari ücretin beş katı tutarını geçemez. Bu madde kapsamına giren fiiller için bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilen tutarlar iade ve mahsup edilmez." düzenlemesi getirilmiştir. Madde hükmünün değerlendirilmesi suretiyle gerekirse tekrar bilirkişi raporu alarak davalı kurumca bu madde hükmü gereği uygulanabilecek cezai işlem miktarının hesaplanması ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken açıklanan hususlar gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir." gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile davalı kurumun reçete bedellerinin tahsiline ilişkin işleminin 125,78-TL yönünden iptaline, davacının fazlaya ilişkin ve diğer istemlerinin reddine karar verilmiş, hüküm; taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davalının temyiz itirazları yönünden;
5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK'nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01/01/2020 tarihinden itibaren 3.920 TL'ye çıkarılmıştır.
Hüküm, karar tarihi itibariyle davalı yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 tarihli ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Açıklanan nedenlerle davalının temyiz dilekçesinin miktar itibariyle reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının temyiz itirazları yönünden;
Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3-Söz konusu uyuşmazlığa ilişkin 5510 Sayılı Yasa’nın geçici 62. maddesinde yer alan; “Bu maddenin yayımı tarihinden önce, ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi katılım paylarının eczanelerce usulüne uygun tahsil edilmemesi nedeniyle, eczacılar hakkında öngörülen cezai şart, her fatura dönemi için brüt asgari ücretin beş katı tutarını geçemez. Bu madde kapsamına giren fiiller için bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilen tutarlar iade ve mahsup edilmez.” hükmü ve taraflar arasındaki 2016 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol’ün 5.3.14. maddesinde yer alan “(Değişik: 16/04/2018-2018/1 Ek Protokol 18.md. Yürürlük:01/04/2018) Muayene katılım payını tahsil etmemek amacıyla reçete girilip silinmesi, hastanın ilaç almasını engellemek amacıyla reçete girilip silinmesi, hastanın rızası dışında adına devam reçetesi girilip silinmesi veya ilaç veriliş sürelerini ihlal amacıyla reçete girilip silinmesi fiillerinin tespit edilmesi durumunda yapılan her işlem için fiile iştirak eden tüm eczanelere ayrı ayrı 100 (yüz) TL cezai şart uygulanarak eczane yazılı olarak uyarılır. Maddede sayılan fiillerden herhangi birinin tekrarı halinde cezai şart miktarı 300 (üç yüz) TL
olarak uygulanır. Bir sözleşme döneminde 1 reçetede tespit edilmesi halinde cezai şart uygulanmaz.” ile 4.3.6. maddesinde yer alan “Protokolün (5.3) numaralı maddesindeki fiillerin tespit edildiği reçetede fiili ilgilendiren reçete veya ilaç bedelleri ödenmez (5.3.3, 5.3.6 ve 5.3.14 maddeleri hariç). Kurumca yapılan yersiz ödemeler varsa, ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte eczacının Kurumda tahakkuk etmiş alacağından mahsup edilir. Eczacının alacağının yersiz ödeme tutarını karşılamaması veya alacağının olmaması halinde, genel hükümlere göre tahsil edilir.” hükümleri değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekir.
Somut olayda; cezai işleme konu toplam 166 reçetenin bir kısmında davacı eczacı tarafından sisteme kaydedilip silinmek suretiyle katılım payının atlatılmasına iştirak edildiği, bir kısmında da başka eczaneler tarafından kayıt yapılıp silinmiş reçetelerin kuruma fatura edilmesi üzerine katılım payı atlatılması eylemine iştirak edildiği anlaşılmaktadır. Eyleme konu reçete sayısının çokluğu dikkate alındığında mahkemenin davacının katılım payının atlatılması eylemine iştirak ettiğine dair kanaati yerinde olmuştur. Zira cezai işleme konu reçete sayısı itibariyle davacının başka bir sebeple bu kadar reçeteyi silmesi veya silinen bu sayıda reçetenin kendi eczanesinden tesadüfen alınmak istenmesi hayatın olağan akışına uygun değildir. Ayrıca eczacı tarafından reçetelerin neden silindiğine dair bir açıklama da yapılamamıştır. Hal böyle olunca eczacı hakkında eylemine uyan protokol maddesi ve 5510 sayılı yasanın geçici 62. maddesi uygulanarak davalı tarafından uygulanan cezai şart miktarının doğru olup olmadığı değerlendirilmelidir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında 04/02/2020 tarihli ek rapor da değerlendirilmek suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bozma kararının gereği tam olarak yerine getirilmeden hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz dilekçesinin miktar itibariyle REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde davacı için karar düzeltme yolu açık, davalı için karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.