Esas No: 2019/6914
Karar No: 2021/1745
Karar Tarihi: 12.04.2021
Danıştay 10. Daire 2019/6914 Esas 2021/1745 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6914
Karar No : 2021/1745
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- ...
2- ...
3- ...
4- ...
5- ...
VEKİLLERİ : Av. ...
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Bakanlığı
(Mülga ... Kurumu)
VEKİLLERİ : ...
MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : ...
İSTEMLERİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, Çorlu Devlet Hastanesi'nde yapılan ameliyat sonrası ...'ün 24/06/2009 tarihinde vefat etmesinde idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle annesi ... için dava dilekçesi ile 1.000,00 TL (miktar arttırımı ile 41.505,09 TL) maddi, 40.000,00 TL manevi, babası ... için dava dilekçesi ile 1.000,00 TL (miktar arttırımı ile 33.311,22 TL) maddi, 40.000,00 TL manevi, kardeşleri ..., ..., ...'ün her biri için 1.000,00 TL (toplam 3.000,00 TL) maddi, 25.000,00 TL manevi (toplam 75.000,00) tazminatın ölüm tarihi olan 24/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla; tedaviyi yapan hekime karşı başlatılan soruşturma neticesinde savcılıkça alınan Adli Tıp Kurumu 1.İhtisas Kurulunun ... tarih ve ... sayılı raporunda, "...ameliyat öncesi sağ böbreğinin bulunmadığı, sağ böbreğinin ameliyatta alınmadığı, USG ve batın tomografi incelemeleri doğrultusunda; raporlarda atrofik böbrek olarak tanımlanan görünümün bilgisayarlı tomografi bulguları doğrultusunda hatalı yorumlandığı, özellikle semptom veren atrofik böbrek olgularında cerrahi müdahalenin tercih edilebilecek yöntemlerden biri olduğu, kişide oluşan duedonum perforasyonunun bu ameliyatın bir komplikasyonu olduğu, ancak bu komplikasyonun zamanında teşhis edilip, tedavi edilmemesinin ölüme neden olduğu, ancak klinik tablonun çok hızlı gelişmesinin erken tanı konmasını zorlaştırdığı" yolunda görüşe yer verildiği, ...'ün sağ böbreği doğuştan olmadığı halde, sağ böbrek atrofisi tanısı ile ameliyat kararı verilmesinde doktorun kusurlu olduğu, ameliyat sonrası oluşan komplikasyon sonucu ölüm gerçekleşmiş ise de, bu komplikasyonun zamanında teşhis edilip, tedavi edilmemesinin ölüme neden olduğu, ameliyat sonrası müteveffanın tam kan sayımında beyaz küre sayısının yükselmesi, idrar çıkışının azalması, karnının aşırı derecede şiş olması, hipotermi, hipotansiyon taşikardi ve takipne belirtilerinin batın ameliyatlarında oluşabilecek ölümcül komplikasyonlardan olduğu gözetilerek müteveffanın ileri tetkiklerinin yapılarak yoğun bakımda takip edilmesi mümkün iken klinik tablonun doğru değerlendirilmediği ve müdahalede geç kalındığı, idarenin hizmet kusurunun bulunduğu sonucuna varıldığından, davacılardan ...'e 41.505,09 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 40.000,00 TL manevi tazminat, ...'e 33.311,22 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 40.000,00 TL manevi tazminat, ...'e 10.000,00 TL manevi tazminat, ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın, davalı idare aleyhine, ... Asliye Hukuk Mahkemesinde davanın açıldığı 20/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olayda kusuru bulunan davalı idarece ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi, manevi ve faiz talebinin de reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, kardeşlerden ...'ün ölüm anında küçük olduğundan ölümü anlamayacak olmasının kabul edilemeyeceği, onun açısından tazminat talebinin reddinin hatalı olduğu, müteveffayı tanımayacak hatırlayamayacak olduğundan zararı bulunduğu, iadeye karar verilen harcın eksik hesaplandığı, kararın redde ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. Davalı idare tarafından, ilk tanının 22/12/2008 tarihinde istenen tomografi, ultrason ve sintigrafi neticesinde bu tetkikleri değerlendiren radyologların hatalı okumaları sonucu konulduğu, ameliyatta batının açılmadığı, sağ böbreğin olması gereken yerde olmayınca mesaneye girildiği sistoskopi ile böbrekten mesaneye gidiş olmadığını görünce sağ böbreğin olmadığına karar verildiği, kararın kabule ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının harca ilişkin kısmının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'na ekli (I) sayılı cetvelde yer aldığı cihetle 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 2/1-ç ve 6/1 maddeleri uyarınca taraf sıfatını haiz bulunduğundan bakılan davada hasım mevkiine alınan Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu'nun, 25/08/2017 tarih ve 30165 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 203/1-ğ maddesi ile 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'na ekli (I) sayılı cetvelden çıkartılarak anılan Kanun Hükmünde Kararname'nin 184. maddesi ile Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü adıyla Sağlık Bakanlığı'nın hizmet birimi olarak teşkilatlandırıldığı anlaşıldığından, dosya Sağlık Bakanlığı husumetiyle ele alınıp, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenerek dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Temyiz istemine konu Mahkeme kararının, yargılama giderlerine ilişkin kısmı dışındaki kısımlarının incelenmesinde;
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın, nispi karar harcının haklılık oranında paylaştırılması dışındaki kısımları usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyiz istemine konu Mahkeme kararının, yargılama giderlerine ilişkin kısmı yönünden incelenmesinde;
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay'ın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dosyanın incelenmesinden, dava açılırken davacı tarafından başvurma harcı, karar harcı, vekalet harcı olarak 579,30 TL yatırıldığı, miktar arttırımı sonrasında tamamlama harcı olarak 248,71 TL daha yatırıldığı görülmektedir. Mahkeme kararında ise hükmedilen miktar üzerinden hesaplanan 11,941,70 TL nispi karar harcından peşin yatırılan 546,50 TL düşüldükten sonra kalan 11.395,20 TL nispi karar harcının davacıya tamamlattırılmasına, 11.941,70 TL nispi karar harcının davalı idareden alınarak davacılara verilmesine şeklinde hüküm kurulduğu görülmektedir. Mahkemece, davacı tarafından yatırılan toplam harç (546,50+248,71) 797,21 TL olmasına rağmen kararda sehven miktar arttırım dilekçesi neticesinde yatırılan 248,71 TL tamamlama harcının unutularak karar verildiği görülmektedir. Mahkeme kararının "hükmedilen miktar üzerinden hesaplanan 11,941,70 TL nispi karar harcından peşin yatırılan 546,50 TL düşüldükten sonra kalan 11.395,20 TL nispi karar harcının davacıya tamamlattırılmasına, 11.941,70 TL nispi karar harcının davalı idareden alınarak davacılara verilmesine" ibaresi yerine "hükmedilen miktar üzerinden hesaplanan 11,941,70 TL nispi karar harcından peşin yatırılan 797,21 TL düşüldükten sonra 11.144,49 TL nispi harcın davacıya tamamlattırılmasına, 11.941,70 TL nispi karar harcının davalı idareden alınarak davacılara verilmesine" olarak düzeltilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine, davacıların nispi karar harcına yönelik temyiz istemlerinin kabulüne, diğer temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı temyize konu kararının "hükmedilen miktar üzerinden hesaplanan ...TL nispi karar harcından peşin yatırılan ...TL düşüldükten sonra kalan ... TL nispi karar harcının davacıya tamamlattırılmasına" ibaresi yerine "hükmedilen miktar üzerinden hesaplanan ...TL nispi karar harcından peşin yatırılan 797,21 TL düşüldükten sonra ...TL nispi harcın davacıya tamamlattırılmasına" ibaresi yazılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/04/2021 tarihinde esas yönünden oy birliğiyle, yargılama giderleri yönünden oy çokluğuyla karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
Temyiz istemine konu Mahkeme kararında "hükmedilen miktar üzerinden hesaplanan 11,941,70 TL nispi karar harcından peşin yatırılan 797,21 TL düşüldükten sonra 11.144,49 TL nispi karar harcının davacıya tamamlattırılmasına, 11.941,70 TL nispi karar harcının davalı idareden alınarak davacılara verilmesine" hükmedilmesi gerekirken kararda miktar artırımı neticesinde yatırılan tamamlama harcının unutularak hüküm kurulmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Bu husus, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, "yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık" kapsamında bulunmayıp; anılan maddenin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren "hukuka aykırılık" teşkil ettiğinden, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına bu yönden katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.