14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/6305 Karar No: 2013/8606 Karar Tarihi: 05.06.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/6305 Esas 2013/8606 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/6305 E. , 2013/8606 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08/04/2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20/12/2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde,..."un, paydaşı olduğu 71 ve 460 parsel sayılı taşınmazlardaki hisselerini 10.03.2010 tarihinde davalının 2078 ada 1 parsel 11 ve 14 nolu bağımsız bölümleri ile trampa ettiğini bu işlemin muvazaalı olduğunu, aslında ... tarafından dava konusu hisselerin davalıya satıldığını, önalım hakkını kullanmak istediğini ileri sürerek davalı adına kayıtlı payın iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Davalı vekili, trampanın muvazaalı olmadığını, ayrıca davacının dava dilekçesinde rızai taksimin varlığını kabul ettiğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, resmi akitte gösterilen bedel ile tapu harç ve masrafların yarısının toplamı olan 123.889,00 TL depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü kişiye satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağından davanın reddi gerekir. Kötüniyet iddiası 14.2.1951 günlü ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Böyle bir durumda savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir. Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde önalım hakkına konu olan payın bulunduğu taşınmazın paydaşlarca rızaen taksim edildiğini ve paydaşların ayrı ayrı yerleri kullandıklarını belirtmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen 08.12.2011 tarihli bilirkişi raporunda da davacının kullandığı yerler açıkça gösterilmiştir. Önalım davalarında fiili taksime değer verilmesi için taksimin yazılı olarak yapılması ya da taşınmazın çok sayıda paydaşının bulunması halinde tüm paydaşları tarafından fiilen kullanılan bölümlerin olması gerekmez. Davacının kullandığı veya davalıya pay satan kişilerin kullandığı ayrı ayrı bölümler var ise satıcı zamanında kullanıma karşı çıkmayan, o yerde hak iddia etmeyen davacının önalım hakkını kullanması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 05.06.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.