Esas No: 2020/572
Karar No: 2021/1629
Karar Tarihi: 16.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/572 Esas 2021/1629 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
....
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2019
NUMARASI ...
DAVANIN KONUSU :YİDK Kararının İptali
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19/12/2019 tarih ve 2019/76 E. - 2019/587 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin "... "ibareli marka başvurusuna "..." ibareli markasına dayanarak itiraz ettiğini, davalı şirketin ... talebinde bulunması üzerine itirazlarına mesnet markanın kullanımına ilişkin delillerin mevzuata uygun şekilde sunulduğunu, buna rağmen Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından müvekkili tarafından sunulan delillerin kullanım ispatına yeterli bulunmadığı gerekçesiyle itirazlarının reddine karar verildiğini bu karara karşı yapılan itirazın ise nihai olarak YİDK tarafından reddine karar verildiğini, oysa müvekkilinin markasını aktif ve yoğun bir biçimde kullandığını, dava konusu marka ile müvekkilinin markasının ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu gibi aynı/benzer sınıftaki mal/hizmetleri kapsaması nedeniyle tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali bulunduğunu, müvekkilinin ... markasını yoğun ve yaygın biçimde kullanarak maruf ve meşhur hale getirdiğini, ... markasının müvekkili tarafından yaratıldığını ve yüksek bir ekonomik değer kazandırıldığını, davalı firmanın ... ibareli markasının tescil edilmesi halinde, davalı firmanın müvekkilinin ... markasının kalitesinden, bilinirliğinden haksız fayda sağlayacağını ileri sürerek YİDK kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın 2 aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, başvuru sahibince itiraza mesnet 2010/28703 sayılı markanın kullanımının ispatının talep edildiğini, ancak muteriz tarafından söz konusu markanın kullanımının ispatlanamadığını, bu nedenle anılan markaya dayalı itirazın reddedildiğini, YİDK’nın yapmış olduğu incelemeler sırasında talepler ve gerekçelerle bağlı olduğunu, davacının YİDK nezdinde yapmış olduğu itirazda kullanmama tespitlerine karşı herhangi bir itirazda bulunmadığı gibi kullanıma ilişkin delil de sunmadığını, bu nedenle YİDK nezdinde yapılan itirazın da esasa girilmeksizin reddedildiğini, bu nedenlerle davacının tescilli fakat kullanımını ispatlayamadığı markasına dayalı olarak ileri sürdüğü diğer iddiaların SMK m. 19/2 hükmüne göre incelenmesinin mümkün olmadığını, Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacının Markalar Dairesi Başkanlığı’nın kararına “...” hakkında varılan sonuç bakımından itiraz etmediği, davacıcının ... talebine karşılık sunduğu delillerin “markanın kullanımı” için aranan nitelikte bulunmadığı, benzer durumun marka işlem dosyası kapsamında “... delil sunumu”ndan sonra sunulan deliller için de geçerli olduğu, davalı şirket başvurusunun kötüniyetli olduğu yönündeki iddiaların tevsiki için delil ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkilinin itirazına mesnet markasının aktif ve yoğun biçimde kullandığını, buna ilişkin delillerin davalı Kuruma ve mahkemeye sunulduğunu, müvekkilinin 2010 yılında kurulduğunu, ileri teknoloji odaklı mühendislik araçları ve ürünleri üreten , ulusal ve uluslararası pazarda tanınırlığı olan bir firma olduğunu, kullanım ispatına ilişkin delillerin incelenmediğini, "..." ibaresinin hem ticaret ünvanında kullanılması hemde marka olarak tescil edilmesi nedeniyle gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu, SMK'nın 6/6 maddesi uyarınca da dava konusu başvurunun tescil edilmeyeceğini, bu hususun mahkemece göz ardı edildiğini, başvuru ile müvekkilinin markasının ayırt edilmeyecek derecede benzer bulunduğunu, müvekkilinin seri markası olarak algınacağını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, marka başvurusuna itirazın reddine dair YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının dava konusu marka başvurusuna, 2010/28703 sayılı markasına dayalı olarak, SMK.'nın 6/1. maddesi uyarınca yaptığı itiraza karşı davalı Şirket tarafından , aynı Kanun'un 19/2. maddesine dayanılarak kullanımın ispatı def'inde bulunulduğu, davacı tarafından ise anılan madde uyarınca kullanımın ispat şartının yerine getirilemediği, zira davacı tarafça bu amaçla sunulan delillerin bir kısımının tarihsiz ve dava konusu başvuru tarihinden sonrasına ilişkin olduğu, başvuru tarihinden öncesine ilişkin olanlarda ise markasal değil ünvansal kullanım bulunduğu, davacı şirketin faaliyeti ve girişimleri ile ilgili bilgilerin yer aldığı, diğer taraftan marka başvurusuna yapılan itirazın reddine dair YİDK kararının iptali için açılan işbu davada davalı Kurum nezdinde ileri sürülmeyen itiraz sebeplerinin tartışılması mümkün olmadığından davacının ilk kez istinaf aşmasında ileri sürdüğü SMK'nın 6/6 maddesine dayalı talebinin dinlenme imkanı bulunmadığı, anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL'nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 16/12/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/01/2022
...
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.