Abaküs Yazılım
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/507
Karar No: 2021/1608
Karar Tarihi: 16.12.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/507 Esas 2021/1608 Karar Sayılı İlamı

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

....
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/05/2019
NUMARASI ....
DAVANIN KONUSU : ... Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 29/05/2019 tarih ve 2017/437 E. - 2019/192 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 33 yılı aşkın zamandan bu yana sağlık sektöründe faaliyet gösterdiğini, “...” markasının 33 yılı aşkın sürede kesintisiz kullanımı ile sağlık hizmetleri alanında müvekkili ile özdeşleştiğini, en eskisi 1996 yılında olmak üzere ... markasının tescilli sahibi olduğunu, sözü edilen markaların ..... numaralı markalar olduğunu, müvekkilinin ... markalarının 41. sınıfta yer alan hizmetler üzerinde 20 yıldır tescilli olduğunu ve 33 yılı aşkın süredir de gerçek hak sahibi olduğu markaların seri markası niteliğindeki ... ... markasının 41. sınıfta tescil ettirmek istediklerini, başvurularının daha önce tescilli olan .... sayılı ... markalarının kapsamı ile aynı hizmetlere ilişkin olduğunu, redde dayanak gösterilen markaların sahibi ile müvekkili arasında İstanbul’da görülmekte olan ve ... sayılı markalarından kaynaklı ihtilaf konusu nedeniyle başvurularının reddedildiğini, dava konusu ... kararının hukuki uyuşmazlığın aslını bilmeksizin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun farazilere dayalı olduğunu, ... kararında dayanak alınan yargılamada müvekkilinin ... sayı ile tescilli markasının 41. sınıfta yer alan bir kısım hizmetler bakımından kullanılmadığı gerekçesiyle hükümsüzlüğü talebiyle İstanbul 2. FSHHM’de açılan davada müvekkilinin markasının bir kısım hizmetler bakımından kullanılmadığı gerekçesiyle kısmen iptaline karar verildiğini, İstanbul 2. FSHHM’nin.... sayılı kararını temyiz ettiklerini, dosyanın hâlihazırda Yargıtay 11. HD. 2016/8543 E. sayılı dosya üzerinden incelenmekte olduğunu, bu dosyanın incelemesinin devam etmesi nedeniyle müvekkilinin iş bu davaya konu 2016/20794 sayılı marka başvurusu bakımından herhangi bir etkisinin olmayacağını, Kurumun gerekçe olarak gösterdiği davanın 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edildiğini, bu nedenle gerekçe gösterilen davanın konusuz kaldığından reddedileceğini, müvekkilinin marka başvurusunun reddine dayanak gösterilen..... sayılı ... marka başvurularının reddine karar verildiğini, dava konusu ... kararının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve iptali gerektiğini ileri sürerek ... sayılı ... ... marka başvurusunun reddine dair ... kararının iptal edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket vekili, davacının 41. sınıfta yer alan eğitim ve öğretim hizmetlerinde ... ibareli markasını kullanmamasına rağmen bu hususun bilirkişi raporu ve mahkeme kararı ile tespit edilmesine rağmen salt sicilde hak sahibi olmasına istinaden kötüniyetli bir şekilde dava konusu marka başvurusunda bulunduğunu, bu nedenle davaya konu edilen ... kararının bütünüyle usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının iddialarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın "şekil+... ..." ibareli (2016/20794) başvuru sayılı markasının tescili talebinde bulunduğu ve önceki tarihli markasının da müktesep hak oluşturduğunu ileri sürdüğü, dosyaya yansıtılan delillerden İstanbul 2. FSHHM’nin.... sayılı kararı ile davacıya ait ... (...) ibareli markanın 41. sınıftaki bazı hizmetleri yönünden mahkemece iptal kararı verilmesinden 5 gün sonra, şekil+... ... ... ibareli (önceki marka ile sonraki başvuru markasının asli unsurları aynı olan şekilde) aynı sınıfta (41. sınıf) marka başvurusu yapıldığı, bu durumdan bakıldığında davacı tarafın ... (...) adlı markanın iptali halinde bu kararın sonucunu bertaraf edecek (etkisiz kılacak), mahkeme kararlarının uygulanmasını önleyecek şekilde asli unsuru aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerinin marka olarak başvurusunu yapmasının gerek 556 sayılı KHK'nın 35 gerekse Medeni Kanun'un 2. maddesi kapsamında iyiniyetli bir davranış sergilemediği, davacının kazanılmış hak iddiasını dayandırdığı markanın kullanımının taraflar arasında çekişme konusu oluşturması karşısında davacının önceki markasından kaynaklı olarak kazanılmış hakkının bulunduğundan söz edilmesinin mümkün olmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin marka başvurusunun seri marka yaratmak amacı ile yapıldığını, kapsamlarının aynı bulunduğunu, müvekkilinin marka başvurusunun iyi niyetle yapıldığını, müvekkilinin birçok marka tescilinin bulunduğunu, mahkemece esas alınan kararın Yargıtay tarafından bozulduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, ... kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde, davacının "... ..." markasının 41. Sınıfta tescili için marka başvurusunda bulunduğu, davalı Üniversitenin itirazı sonucunda davacının marka başvurusunun kötüniyetli olduğu gerekçesi ile ... tarafından reddedildiği, davacı tarafça iş bu ... kararının iptali istemi ile süresinde dava açıldığı görülmekte olup, dosya kapsamındaki uyuşmazlığın davacının marka başvurusunun kötüniyetli olarak yapılıp yapılmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Tescil başvurusu sırasında kötüniyetin başlı başına bir itiraz sebebi olarak öne sürülebilmesi mümkün olduğu gibi, sonradan aynı nedenle hükümsüzlük davasının açılabilmesi de mümkündür. Çünkü bu düzenlemeler, esasen, TMK'nın 2. maddesinin özel bir uygulamasından ibarettir (Yargıtay HGK 16/07/2008 T., 2008/11-501 Esas, 2008/507 Karar).
Mahkemece, başvurunun, davacı tarafın ... (...) ibareli markası hakkında verilebilecek olan iptal karanının sonucunu bertaraf edecek (etkisiz kılacak), mahkeme kararlarının uygulanmasını önlemek için yapıldığı, bunun 556 sayılı KHK'nın 35. ve Medeni Kanun'un 2. maddesi kapsamında iyiniyetli bir davranış olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak, Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca iyi niyetin asıl, kötü niyetin ise istisna olması nedeniyle davalının kötü niyetli olduğunun kanıtlanması gerektiği, Marka Hukukunda genel olarak kabul gören anlayışa göre, tescil yoluyla sağlanan marka korumasının amacına aykırı biçimde kötüye kullanılması yoluyla başkasının markasından haksız olarak yararlanmak veya gerçekte kullanılmayıp yedekleme, marka ticareti yapmak amacına ya da şantaja yönelik başvuru ve tescillerin kötü niyetli olarak kabul edildiği, buna göre sırf marka başvurusunun davalının kötü niyetli sayılmasına olanak tanımadığı, diğer yandan davacının önceki markası için kullanmama nedenine dayalı hükümsüzlük davasının açılmasının da bu durumu değiştirmeyeceği, davalının kötüniyetli olduğuna dair bir delilin de dosya kapsamında bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Bu durumda HMK'nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse "düzelterek yeniden esas hakkında" duruşma yapılmadan karar verileceğinden ve Mahkemece yapılan bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 29/05/2019 gün ve 2017/437 E. - 2019/192 K. sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2-Asıl ve Birleşen davanın KABULÜ ile, .... sayılı ... kararının İPTALİNE,
3-Harçlar Kanunu'na göre alınması gereken 59,30.TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 31,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90.TL'nin davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 7.375,00.TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 600,00.TL bilirkişi ücreti, 234,50.TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 116,50.TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 951,00.TL yargılama giderine, 31,40.TL başvurma harcı ile 31,40.TL peşin harç tutarı eklenerek oluşan toplam 1.013,80.TL'nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılar tarafından ilk derece yargılamasında ve istinaf aşamasında yapılan herhangi bir gider bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re'sen taraflara iadesine (HMK m.333),
8-Davacı tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 54,40.TL istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
9-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 16/12/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/12/2021

.....



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi