Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/42801
Karar No: 2018/3464
Karar Tarihi: 22.03.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/42801 Esas 2018/3464 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/42801 E.  ,  2018/3464 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, davalı şirket ile aralarında Tüketici Kredili Devremülk Satış Sözleşmesi düzenlendiğini, davalı şirkete 1.000,00 TL bedelli ve 1.355,00 TL bedelli iki adet senet verdiğini, 21.01.2013 tarihinde cayma hakkını kullandığını, ancak 23.01.2013 tarihinde davalı şirket tarafından çağrıldığını ve vazgeçmesi halinde zarara uğrayacağı söylenerek sözleşme uyarınca kullanılacak kredinin çekilmesi için bankaya götürüldüğünü, böylece kredi sözleşmesi imzalayarak satıcı lehine 9.304,78 TL borçlandırıldığını, kredinin bağlı kredi olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshine, 2 adet senedin iadesi ile senet bedelleri 2.355,00 TL"den dolayı borçlu olmadığının tespitine, 9.304,78 TL bedelli kredi sözleşmesinin iptaline ve ödenmiş taksit varsa tarafına iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne, davacı ile davalı Nom Mühendislik Şirketi arasında imzalanan 23/01/2013 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptaline, 1.000,00 TL bedelli 28/12/2013 vadeli, 1.355,00 TL bedelli 28/12/2014 vadeli senetlerin davalı Nom Mühendislik"ten alınıp davacıya iadesine, bu senetlerden davacının borçlu olmadığının tespitine, peşin olarak ödenen 2.355,00-TL"nin ödeme tarihi olan 23/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı banka tarafından temyiz edilmiştir.
    1-6100 sayılı HMK.nun 294.maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK.nun 297/2 maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. HMK.nun 298/2 maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasanın 141. maddesi ile HMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca, bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir.
    Somut olayda, mahkemece kısa kararda ve gerekçeli kararın gerekçe kısmında davacı ile davalı ... ... Şubesi ile düzenlenen 23.01.2013 tarihli bağlı tüketici kredisi sözleşmesinin iptaline ve davacının borçlu olmadığının tespitine karar verildiği halde, hüküm fıkrasında davacının davalı banka ile imzaladığı kredi sözleşmesinin iptaline yönelik talebi hakkında bir karar verilmemiştir. Böylece, kısa karar ve gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılmıştır. Mahkemece, açıklanan yasal düzenleme gözetilmeyerek kısa karar ve gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulması HMK 297. maddesine aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davalı bankanın temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte yazılı nedenlerle davalı bankanın temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi