20. Hukuk Dairesi 2011/13949 E. , 2012/2318 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 01.07.2010 tarih, 2010/6512 E., 2010/9417 K. sayılı bozma kararında özetle; “Mahkemece, yerel bilirkişi ve tanık beyanları, ziraat uzmanı bilirkişi raporuyla çekişmeli parselin devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığı ve davacı gerçek kişi yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunun belirlendiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmişse de, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı yöntemince araştırılmamıştır. Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. O halde; mahkemece, öncelikle en eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğrafı ile amenajman planı getirtilmeli, çekişmeli parselin bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı sorularak yapılmış ise orman kadastrosuna ilişkin işe başlama, çalışma ve sonuçların askı ilan tutanakları ile çekişmeli yeri orman sınır noktaları ile birlikte gösteren orman kadastro haritası, çekişmeli parselin komşuları olan taşınmazların kadastro tespit tutanakları ve var ise dayanakları getirtilmeli, orman tahdidinin kesinleşip kesinleşmediği belirlenmeli, daha sonra serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir uzman orman yüksek mühendisi bulunamadığı takdirde orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak iki kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte kesinleşmiş tahdit haritası ve kadastro paftası sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli, dava tarihinden önce kesinleşmiş bir orman tahdidinin olmadığı belirlendiği taktirde, en eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğrafları ilgili yerlerden getirtilip, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; sonuca göre hüküm kurulması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece; davanın reddi ile dava konusu 105 ada 576 nolu parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1947 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 6831 sayılı Yasa gereğince yapılıp 25.05.1999 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına 20/02/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.