11. Hukuk Dairesi 2018/1818 E. , 2019/3503 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 28/12/2016 tarih ve 2016/146 E. - 2016/507 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 25/01/2018 tarih ve 2017/1267-2018/80 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun"un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketçe yapılan 2013/93145 sayılı, “Snk Bekoloder” ibareli, 07 ve 12. sınıf mal ve hizmetleri kapsayan marka başvurusuna, davalı şirketçe 175464, 98366, 2007/60311, 102979, 2002/19839, 2008/56618 sayılı ve "BEKO", "BEKO", "BEKO", "BEKO", "BEKO", "BEKO + ŞEKİL" ibareli, 07 ve 12. sınıf mal ve hizmetleri kapsayan markalarına dayanılarak yapılan itirazın Markalar Dairesince kabul edildiğini, bu karara karşı müvekkilince yapılan itirazın nihai olarak TPMK YİDK tarafından reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, zira bütüncül değerlendirildiğinde iltibasın oluşmayacağını ileri sürerek, YİDK"nın 2016-M-1772 sayılı kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı TPMK vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkili şirkete ait markalar ile davacı tarafça yapılan marka başvurusu arasında iltibasa neden olacak derece bir benzerliğin bulunduğunu, ayrıca müvekilinin "BEKO" markasının tanınmış olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, “Snk Bekoloder” markasının esas unsurlanndan olan “Bekoloder” ibaresinin başlangıç kısmında redde mesnet alınan markanın bütün olarak yer almasının, ortalama tüketicinin dikkatinden kaçmayacağı, kelimelerin soldan sağa okunması ve ilgili tüketici kesiminin kelimelerin başlangıç kısmına odaklanacağı, başvuru kapsamındaki bir kısım malların ile itiraza mesnet markaların kapsamındaki mallar ile aynı/aynı tür olduğu, bu mallar yönünden 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesinin uygulanma koşullarının gerçekleştiği, davalı şirketin "BEKO" markasının tanınmış olduğu, taraf markaları arasında farklı bulunan mal ve hizmetler yönünden de 556 sayılı KHK"nın 8/4 ile aranan üç koşuldan birinin gerçekleşme ihtimalinin bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemsince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerçekleştiği davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 08/05/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.