Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/782
Karar No: 2015/12344
Karar Tarihi: 02.04.2015

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/782 Esas 2015/12344 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2014/782 E.  ,  2015/12344 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, davacının, davalıya ait işyerinde 13.11.2001-18.09.2006 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız olarsak feshedildiğini, ... İş Mahkemesi 2006/686 esas sayılı dosyada işe iade davası açıldığını, işe iade kararı verildiği, kararın kesinleştiğini, işe alınmadığını, 4.866,52 TL ücret ödendiğini, bakiye tazminatlarının ödenmediğini ileri sürerek, ihbar tazminatı ve kıdem tazminatının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili, zamanaşımı def"inde bulunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacının, davalıya ait işyerinde 10.01.2002-18.09.2006 tarihleri arasında dört yıl, sekiz ay sekiz gün süre ile 531,00 TL net ücretle çalıştığı, iş sözleşmesinin davalı işverence haksız olarak feshedildiği, ... 3. İş Mahkemesinin 2006/686 esas sayılı dosyası üzerinden işe iadesine karar verildiği, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, kanuni süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında, işverence yapılan ödemelerin dava konusu alacaklardan mahsup edilmesi gerekip gerekmediği hususu uyuşmazlık konusudur.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 21. maddesinin 5. fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur.
    İşveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az dört, en çok sekiz aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları ödenmelidir.
    İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Kanun"un 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve şartları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir.
    İşverenin işe davete dair beyanının da ciddi olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez.
    İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır.
    İşçinin işe başlatılmaması fesih niteliğinde olmakla, işverence gerçekleşen bu feshe bağlı olarak ihbar tazminatı ile süre yönünden şartları mevcutsa kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti ödenmelidir. Hesaplamalar işe başlatmama yoluyla gerçekleşen fesih tarihindeki ücret ve kıdem tazminatı tavanı gözetilerek yapılmalıdır. İşçiye geçersiz sayılan fesih sırasında kıdem ve ihbar tazminatı ile izin ücreti ödenmişse, dört aylık boşta geçen süre ilavesiyle ve son ücrete göre yeniden hesaplama yapılmalı ve daha önce ödenenler mahsup edilerek sonuca gidilmelidir.
    Somut olayda davacının, davalıya karşı ... 3. İş mahkemesinde 2006/686 esas sayılı dosyası ile işe iade davası açtığı, mahkemece davacının işe iadesine karar verildiği, kararın kesinleştiği, işverence davacıya 16.12.2008 tarihinde 835,09 TL ihbar tazminatı, 2.472,41 TL kıdem tazminatı ve dört aylık ücret tutarı 1.559,02 TL olmak üzere 4.866,52 TL ödeme yapıldığı, ödemenin davacınında kabulünde olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece bu ödemenin işe iade davasının sonucu olarak yapıldığı kabul edilmiş ise de davacı, işe iade davasından sonra işverene süresi içinde başvuru yaptığına dair belge sunmamış ancak işe başlama talebinde bulunduğunu, işverence işe başlatılmadığını iddia etmiştir. Davacının usulünce işe başlama talebinde bulunmasına rağmen işverence işe başlatılmaması halinde kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte işe iade kararı ile birlikte verilen boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatına hak kazanacağı, işe başlama talebinde bulunmaması halinde geçersiz fesih tarihindeki çalışma süresine göre (4 aylık boşta geçen süre hariç) sadece kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacağı ortadadır. Hal böyle olunca, davacının işe iade kararından sonra süresi içinde işe iade talebinde bulunup bulunmadığı, bulunmuş ise işverence işe süresi içinde işe davet edilip edilmediği araştırılarak, davacının işe iade talebinde bulunmadığı tesbit edilirse, işverence yapılan kıdem ve ihbar tazminatı ödemelerinin mahsup edilerek sonucuna göre karar verilmesi, usulüne uygun işe başlama talebine rağmen, işverence işe başlatılmamışsa, ödenmesi gereken boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı miktarı belirlenerek,yapılan ödeme miktarından kalan tutar olup olmadığı tesbit edildiktan sonra, varsa bu tutar mahsup edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı yorum ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi