MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, dava konusu ... köyü 101 ada 1 ve 103 ada 1 nolu sırasıyla 1.267.555,18 m2 ve 385.196,17 m2 yüzölçümlü parseller, orman vasfı ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli parsellerin içinde 65 ve 40 dekar civarında kadim mera bulunduğunu iddia ederek kadastro tespitinin iptali ile mera vasfıyla özel siciline kaydını istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne ve 101 ada 1 nolu parselin kadastro tespitinin iptali ile bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 65.000 m2 yüzölçümlü bölümün mera vasfıyla özel siciline kaydına, bu bölüm dışında kalan kısmın orman vasfıyla Hazine adına tesciline, 103 ada 1 nolu parselin kadastro tespitinin iptali ile bilirkişi raporuna ekli krokide (B) ile gösterilen 40.000 m2 yüzölçümlü bölümün mera vasfıyla özel siciline kaydına, bu bölüm dışında kalan kısmın orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi tarafından taşınmazların mera sayılan bölümleri ile karar ve ilam harcına yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 6831 sayılı Yasa gereğince yapılan orman kadastrosu 12.10.1971 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve bilirkişi raporlarına göre, dava konusu taşınmazların, temyize konu bölümlerinin, % 4-10 eğimli, üzeri mera bitkileriyle kaplı, eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritasında açık alanda görüldüğü, yerel bilirkişi beyanlarından da kadimden beri köy merası olarak kullanıldığı ve orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığından, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile getirilen 3402 sayılı Yasanın 36/A maddesinin “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” ve 17. maddesi ile eklenen geçici 11. maddesinin “Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” hükmü gereğince davalı ... Yönetimi aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmeyeceğinden bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün yargılama giderlerine ilişkin 7. ve 8. bentlerinin kaldırılarak, bunun yerine 7. bent olarak “7 - 6099 sayılı Yasa ile getirilen 3402 sayılı Yasanın 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ve yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalı ... Yönetiminden onama harcı alınmasına yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 20/2/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.