Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/7380 Esas 2013/8576 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/7380
Karar No: 2013/8576
Karar Tarihi: 04.06.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/7380 Esas 2013/8576 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2013/7380 E.  ,  2013/8576 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.01.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Davalılardan ... ile ... kendi aralarında anlaşacaklarını beyan etmişlerdir.
    Diğer davalı ... davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü davalılardan ... vekili temyiz etmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
    Ancak taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç gibi bütünleyici parçanın (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri halinde öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesi gerekir. Eğer bunların değeri sulh mahkemesinin görevine giriyorsa olay bir hadise olarak, sulh mahkemesinde çözümlenir. Aksi halde, o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK"nın 165/2. maddesi uyarınca uygun süre verilmelidir. Bu süre içerisinde dava açılırsa sonucun beklenmesi, açılmaz ise o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir
    Somut olayda; davalı vekili dava konusu taşınmaz üzerindeki ahır (besihane), sundurma, elektrik hattı, pano ve derin kuyu pompa hattının müvekkiline ait olduğunu iddia edip dava açmak için süre talep etmiş ancak yerel mahkeme tarafından söz konusu talebin HMK"nın 141/1 son cümlesi kapsamında kaldığı belirtilip iddia ve savunmanın genişletip değiştirilmesi konusunda davacı vekilinin muvafakatı olmadığı gerekçesiyle süre verilmemiştir.
    Mahkemece HMK"nın 165/2. maddesi uyarınca uygun süre verilmek suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken davalının muhdesat iddiasının savunmanın genişletilmesi olarak nitelendirilip talebin HMK"nın 141/1 son cümlesi uyarınca reddedilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ..."ın vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.06.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.