2. Hukuk Dairesi 2020/2549 E. , 2020/3717 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Tedbir Nafakası
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece ilk kararda tarafların Türk Medeni Kanunu"nun 166/1. maddesine dayalı karşılıklı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, davalı-karşı davacı kadının temyiz yoluna başvurması üzerine Dairemizin 05.04.2017 tarihli ilamıyla karar, kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi nedeniyle bozulmuştur. Bozmaya uyulmakla ilk kararla aynı hüküm kurulmuş, hükmün davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat talebinin reddi, nafakaların miktarı ve vekalet ücreti yönünden temyizi üzerine Dairemizin 19.12.2018 tarihli ilamıyla kadının delil olarak dayandığı telefon görüşme dökümlerinin eksik incelenmesi ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Bozma üzerine kurulan hükümde her iki boşanma davası hakkında yeniden hüküm kurularak karşılıklı davaların kabulüyle tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Ancak; davalı-karşı davacı kadının Türk Medeni Kanunu"nun 166/1. maddesine dayalı kabul edilen boşanma davasındaki boşanma hükmü temyizin kapsamı dışında kalarak kesinleştiğinden erkeğin davası konusuz hale gelmiştir. Bu durumda konusuz hale gelen erkeğin boşanma davasının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi ve dava tarihindeki haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden hüküm kurulması gerekirken esas hakkında yeniden karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
3-Mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında, davacı-karşı davalı erkeğin başka kadınlarla telefon görüşmeleri yapmak sureti ile eşine karşı güven sarsıcı davranışta bulunduğu dosya içerisindeki telefon kayıtlarından anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi doğru bulunmamıştır.
4-Yukarıda 3. bentte açıklandığı üzere boşanmaya neden olan olaylarda davacı-karşı davalı erkek ağır kusurlu olup, bu kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. Kadın boşanma sonucu eşin maddi desteğinden yoksun kalacaktır. Türk Medeni Kanunu"nun 174/1-2. maddesi koşulları kadın yararına oluşmuştur. Bu durumda tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusurun ağırlığı, hakkaniyet kuralları gözetilerek davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.09.2020 (Salı)