16. Hukuk Dairesi 2013/8064 E. , 2013/8323 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Dava konusu Sarıçal Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 240, 242, 243, 104 ada 41, 113 ada 11, 123 ada 25, 33, 124 ada 8 ve 125 ada 71 parsel sayılı 4634,71, 4887,51, 2217,78, 17328,24, 4333,95, 1301,44, 177,19, 2408,12 ve 14098,04 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., dava konusu taşınmazların kök muris..."dan intikal ettiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile taşınmazların 1/2 payının adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile 1/2 payın davacı ... adına tesciline, kalan kısmın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesinde "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" şeklinde düzeleme bulunmaktadır. Davalı ... adına duruşma gününün bildrilmesi için çıkarılan tebligatta,davalının adresinin kapı numarası 32/5 Pendik İstanbul olduğu halde 32/4 yazıldığı, 2010 yılı takviminde Şubat ayının son günü 28 olmasına rağmen tebliğ tarihi olarak 29.02.2010 yazılı olduğu ve haber verilen... adlı kişinin kim olduğu konusunda yeterli açıklık bulunmadığı görülmüştür. Bu haliyle, davalıya duruşma gününün tebliğine ilşkin yapılan tebligat usulsüz olup, davanın taraflarının tamamı davadan haberdar edilip taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilip hüküm tesisi isabetsizdir. Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 17.09.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.