Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı R. Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R-
Davacı, davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile aracına çarpması neticesinde aracının hasarlandığını açıklayıp fazlaya dair haklarını saklı tutarak 9.500,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren yasal faiz ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili, davadan önce müvekkiline başvuru olmadığını, kusur oranında ve poliçe limiti ile sorumlu olduklarını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Davalı D.. A.., kusurunun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı H.. K.., davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüyle, 5.625,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı R. Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir. 01.07.2013 günlü bilirkişi raporunda davacının %75, davalının %25 kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır. İtiraz üzerine keşif sonucu alınan 23.10.2013 günlü raporda ise; davalı sürücü % 75 oranında, davacı % 25 oranında kusurlu bulunmuştur. Mahkemece, 23.10.2013 günlü rapordaki kusur oranına göre karar verilmiştir. Bilirkişi raporları arasındaki kusur dağılımına ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda mahkemece, İTÜ Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan kusur dağılımına ilişkin, çelişkilerin giderilmesi yönünde gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir. Kabule göre de, 2918 sayılı KTK.’nun 99/1. ve ZMSS Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, sigorta şirketinin tazminatı ödeme yükümlülüğü, kendisine riziko ihbarı yapıldıktan itibaren 8 işgünü sonunda başlar. Somut olayda, dosya kapsamından davalı R. Sigorta A.Ş.’ye bu yönde bir müracaat olup olmadığı belli değildir. O halde mahkemece, davacının usulüne uygun olarak başvurusu olup olmadığının araştırılması, başvuru mevcutsa başvurunun tebliğine ilişkin belgesi istenip ibraz edildiğinde tespit edilecek tarihe 8 iş günü eklenmek suretiyle bulunacak tarihten itibaren davalı sigorta şirketinin faizden sorumlu tutulması, başvuru yoksa en erken dava tarihinde temerrüde düşürüldüğünün kabulü ile, dava tarihinden itibaren faizden sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde olay tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulması da doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı R. Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı R.. A.."ye geri verilmesine 03.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.