Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/6508 Esas 2020/3335 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/6508
Karar No: 2020/3335
Karar Tarihi: 06.07.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/6508 Esas 2020/3335 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan TCK 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK 62/1, 53, 58/9, 63. maddeleri gereği mahkumiyetine dair istinaf başvurusunu esastan reddetti. Temyiz talebinin reddi nedeni bulunmadığından işin esasına geçilerek yapılan incelemeler sonunda sanık müdafinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartlarının oluşmadığından reddedildi. Dosya incelenerek mahkemenin verdiği ceza hükmü tespit edilirken, ceza hükmü doğru olarak tayin edildi ancak hapis cezası 7 yıl 15 ay yerine 8 yıl 3 ay olarak fazla hesaplandığı belirtildi. Yargılamada usul hataları bulunmadığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı görüldüğünden temyiz davası esastan reddedildi ve karar onandı.
Kanun maddeleri:
- TCK 314/2: terör örgütüne üye olmak suçu
- 3713 sayılı Kanunun 5/1: terörle mücadele kanunu
- TCK 62/1: cezanın belirlenmesinde öne sürülen sebep
- TCK 53: hükümlülerin mümkün olduğunca toplumla bütünleştirilmesi
- TCK 58/9
16. Ceza Dairesi         2019/6508 E.  ,  2020/3335 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62/1, 53, 58/9, 63. maddeleri gereği mahkumiyete dair istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Tüm dosya kapsamına göre sanık hakkında ceza hükmü tesis edilirken, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesinin uygulanmasında hapis cezasının 7 yıl 15 ay yerine 8 yıl 3 ay olarak fazla hesaplanması, TCK"nın 62. maddesinin uygulanması neticesinde sonuç ceza doğru olarak tayin edildiğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.