Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/9225 Esas 2013/8304 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9225
Karar No: 2013/8304
Karar Tarihi: 17.09.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/9225 Esas 2013/8304 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, kadastro sırasında haritasında yol olarak gösterilen taşınmaz bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkeme, 20 yıllık zilyetlik süresinin geçmediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, kanuna göre, kadastro öncesi zilyetlik durumuna dayanılarak dava açılabileceği belirtilmiştir. Mahkemece, davacının kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği incelenmediğinden hüküm BOZULMUŞTUR.
Kanun maddeleri: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi.
16. Hukuk Dairesi         2013/9225 E.  ,  2013/8304 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ..., Çıvgalar Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında haritasında yol olarak gösterilen taşınmaz bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, kadastro sonucu kendi adına tespit ve tescil edilen 109 ada 20 parsel sayılı taşınmazının devamı olan bir kısım taşınmazının kadastro sırasında haritasında yol olarak gösterildiğini belirterek dava açmıştır. Mahkemece, kadastro tespitinin 2007 yılında yapıldığı ve bu tarih ile dava tarihi arasında 20 yıllık zilyetlik süresinin geçmediği kabul edilerek hüküm verilmiş ise de mahkemenin kabulü dosya kapsamına ve yasaya uygun bulunmamaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu, kadastro çalışmalarına karşı, kadastro öncesi nedenlere dayanılarak dava açılabilmesine imkan sağlamış olup, bu hak sadece anılan Yasanın 12/3. maddesinde, hakkında tutanak düzenlenip tespitleri kesinleşmiş taşınmazlar yönünden 10 yılla sınırlanmıştır. Yasalarımızda, kadastro sırasında tespit harici bırakıldığı veya haritasında yol olarak gösterildiği gibi nedenlerle haklarında kadastro tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlar yönünden kadastro öncesi nedenlere dayanılarak dava açılmasını engelleyen ya da sınırlayan bir hüküm bulunmamaktadır. Somut olayda davacının talebi, kadastro öncesi zilyetliğe dayanmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde kadastro tespit gününe kadar davacı taraf yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği yönünden iddia ve savunma çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, dosya kapsamına ve yasaya uygun olmayan nedenlerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 17.09.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.