Esas No: 2021/447
Karar No: 2022/11242
Karar Tarihi: 21.06.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/447 Esas 2022/11242 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/447 E. , 2022/11242 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Sanık ... hakkında hükümlülük, HAGB; sanık ... hakkında hükümlülük, müsadere, iade
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I.Katılan ... İdaresi vekilinin, sanık ... hakkındaki hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Hüküm tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK'nun 231/12. madde fıkrası uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları temyiz yasa yoluna tabi olmayıp, itiraz yasa yoluna tabi olduğu ve bu konuda mahallinde itiraz merciince karar verilmiş olduğu gözetilerek dosyanın incelenmeksizin iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
II.Sanık ... müdafiinin ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1- Yerel mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda ele geçen eşyaların yabancı menşeili olduğu cihetle; Dosyaya ibraz edilen faturaların bir kısmının düzenleme tarihinin suç tarihinden sonra olduğu da gözetilerek, fatura ve irsaliyelerin dip koçanları ile uyumlu olup olmadıkları, anılan şirketlerin defter ve belgelerine işlenip işlenmediğinin tespit edilmesinden sonra, ithale kadar inilmek suretiyle zincirleme menşei araştırmasının tamamlanması, ilgili gümrük idaresinden gümrük giriş beyannameleri tüm ekleriyle birlikte getirtilip, dava konusu tüm belgeler konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilerek cins, miktar, menşei ve sair özellikleri itibariyle ayniyet tespiti yaptırılması ile tüm deliller birlikte değerlendirilmesinden sonra kaçak eşya miktarının tespit edilerek buna göre iade, müsadere kararlarının verilmesi ve kaçak olduğu tespit edilen eşya miktarı yönüyle KEMT varakası düzenlettirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3-Suç tarihinde yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değiştirilmeden önceki 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesinde düzenlenen suçun üst sınırının iki yıl olduğu gözetilerek;
17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Yasanın 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Yasanın 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesi'nin, 19/08/2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “...basit yargılama usulü...” yönünden Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de, CMK’da yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olmakla birlikte, iptal kararının sonuçları itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nun 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan TCK'nun 7. ve CMK’nun 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü” yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.