18. Ceza Dairesi 2018/3514 E. , 2019/494 K.
"İçtihat Metni"KARAR
Hakaret suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 125/3-a ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Sivas 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 26/05/2014 tarihli ve 2014/21 esas, 2014/454 sayılı kararını müteakip, deneme süresi içerisinde yeni bir suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/3-a ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 51. maddesi gereğince hapis cezasının ertelenmesine ilişkin Sivas 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/06/2016 tarihli ve 2016/277 esas, 2016/406 sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24/04/2018 gün ve 33920 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Daireye gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında: “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, denetim süresi içinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında mahkemece daha önce açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, ilk hükümden farklı olarak hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesinde "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir." hükmüne yer verilmiştir.
İnceleme konusu somut olayda, sanık hakkında Sivas 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 26/05/2014 tarihli ve 2014/21 esas, 2014/454 sayılı kararı ile Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 125/3-a ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmiştir. Denetim süresi içinde yeni bir suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine Sivas 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/06/2016 tarihli ve 2016/277 esas, 2016/406 sayılı kararıyla sanığın Türk Ceza Kanunu"nun 125/3-a ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 51. maddesi gereğince hapis cezasının ertelenmesine karar verilmiştir.
CMK’nın 231/11. maddesinde yer alan düzenlemeye göre, mahkemece kendisine herhangi bir yükümlülük yüklenmeyen ve denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında, önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, yeniden değerlendirme sonucu, hakaret suçunda hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Hakaret suçundan sanık ... hakkında, Sivas 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/06/2016 tarihli ve 2016/277 esas, 2016/406 sayılı kararının, CMK"nın 309. maddesi uyarınca aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere BOZULMASINA,
2- Kararın diğer yönlerinin olduğu gibi bırakılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.