Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/773 Esas 2019/4902 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/773
Karar No: 2019/4902
Karar Tarihi: 26.11.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/773 Esas 2019/4902 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2018/773 E.  ,  2019/4902 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Davacı vekili, davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve sonrasında ek sözleşme düzenlendiğini ek sözleşme ile davalı yüklenicinin davacı arsa sahibine 25.000TL ödeme yapmayı taahhüt ettiğini ancak ödeme yapılmadığı için davalı hakkında icra takibi yapıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğinden bahisle itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının kötü niyetli olduğunu öne sürerek davanın reddi ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm, temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2- Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden:
    Davaya konu takip tarihi 25.02.2014 olup takip konusu borcun 05.03.2014 tarihinde ödendiği sabittir. Yapılan ödeme aynı gün davacı tarafa ihtaren bildirilmiştir..Dava tarihi ise 06.05.2014’tür.
    Bu durumda takip tarihinden önce davalı temerrüde düşürülmediğinden davacının faiz isteme hakkı bulunmamaktadır. Asıl alacağın da dava açılmadan önce ödenmiş olduğundan bahisle davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama gideri de buna göre hükmedilmelidir. Zira, teminat senedinin takibe konulduğu dosyadan davacının feragat etmesi nedeniyle bu takip temerrüt dahil herhangi bir sonuç doğurmayacağından davacının işlemiş faiz alacağı bulunduğundan da söz edilemez. Davanın reddi yerine kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Kabule göre ;
    HMK"nın “Hükmün tavzihi” başlıklı 305. maddesinde ise, hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor, yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa; icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her birinin hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebileceği, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlarda, tavzih yolu ile sınırlandırma, genişletme ve değiştirme yapılamayacağı açıkça belirtilmiştir.
    Mahkemece tavzih ile davalı tarafın icra masraflarından sorumlu tutulmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine,hükmün tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.