6. Ceza Dairesi 2015/3604 E. , 2018/1663 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, hakaret
HÜKÜM : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Ceza muhakemesinin asıl amacı maddi gerçeği ortaya çıkarmaktır. Buna ulaşılacak araç ise delillerdir. Deliller; samimi açıklamalar, tanık beyanı, sanık ve tanıktan başka kişilerin açıklamaları, tutanaklar, özel yazılı açıklamalar, görüntü ve/veya ses kayıt eden açıklama ve belirtiler olarak ayrıma tabi tutulabilir. Suç konusu ve/veya alet olayın parçası iken, olay yerinde kalan her türlü iz ve eser belirti delil olup, olayı temsil eden dolaylı delildir. Bütün ispat araçları delildir. Tüm deliller eş değerdedir. Eylem veya eylemlerin bir suç olup olmadığı delillerin yorumu ile saptanır. Hakim hangi kanıtı nasıl yorumladığını sonuca ulaştığını gerekçedeki mantıksal kronolojik dizi ise iddia, savunma, kanıtlar ve kanıtların yorumu ile sabit görülen eylem, ihlal edilen norm ve bunun yorumu ile ulaşılan sonuçla hüküm şeklinde olmalıdır.
Delil, hukukta sıkı ispat kuralı kabul edilmiştir. Deliller zümresinde tanık ceza muhakemesinde anlatımı önemli bir yer işgal etmektedir. Tanık olayın tarafı olmayan ve olay ile ilgili olarak beş duyusu ile edindiği bilgileri açıklayan kimsedir. Tanığın beyanının önemi gözlemlenen maddi vakaları bizzat açığa kavuşturabildiğinden kaynaklıdır. Hakim tecrübelerine dayanarak tanığın beyanının sağlamlığını denetler. Hakim ispat konusunda mantık kuralları ile de bağlıdır.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince;
Katılan ... hemen olayın sonrası sıcağı sıcağına alınan beyanında; 09.06.2012 günü saat 23.00 sularında tek başına yaya olarak evine gittiği sırada, önceden tanıdığı sanık ..."ın yolda karşısına çıkıp sigara istediğini, "sigaram yok" diye cevap vermesi üzerine, bu kez sanığın "o zaman para vereceksin" deyip kendisine bıçak tevcih ederek ceplerini pantolonun dışından aradığını, sanığın elini itmesi üzerine, sanık ..."ın da kendisini ittiğini bu nedenle yere düştüğünü, düştüğü yerden tekrar kalkınca bu kez sanığın, kendisini yumruk atarak burnun da kemik kırığı oluşacak şekilde yaralayıp "a.... koyum, si.tir git lan" şeklinde sözlerle hakaret ettiğini, bu esnada sanığın yanında kimse olmadığını yaklaşık 50 metre uzakta 4-5 arkadaşının olduğunu ancak karanlık nedeniyle kim olduklarını göremediğini ileri sürüp, 03.10.2013 tarihli oturumda da benzer beyan ile"....Meftun"un yanında bulunan arkadaşları bize yaklaşık 25-30 metre mesafedeydiler, hiçbir şekilde yanımıza gelmediler." şeklinde de diğer şahısların konumu ile ilgili açıklamada bulunduğu,
Sanık ... ise aşamalarda alınan ifadesinde özetle; olay tarihinde arkadaşları ve kardeşi ile birlikte eski sanayide bir eğlenceye gittiklerini, sonradan yanlarına ..."nın geldiğini ve aralarında şakalaşırken Osman"ın kendisini ittirdiğini, kendisinin de Osman"ı ittirip vurduğunu, o esnada vurunca katılan ..."ın burnuna geldiğini farketmediğini, katılandan sigara veya para istemediğini, bıçak çekmediğini belirten sanık o esnada yanında kardeşi Hüseyin ve dört arkadaşının olduğunu beyan etmiştir.
Sanık ... tarafından gösterilen tanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."ın 18.12.2012 tarihinde kollukta alınan birbirleri ile uyumlu beyanlarında özetle; olay günü sanık ... ile beraber eski sanayide araba yarışı izlemeye gittiklerini, bu esnada yanlarına katılan ..."nın geldiğini beraber yarışları izledikleri esnada katılan ..."ın yanlarından bir anda hızlı bir şekilde kendilerine bir şey söylemeden uzaklaştığını, kendilerinin ... ile ... arasında bir kavga olduğunu görmediklerini, ayrıca katılan ..."nın giderken yüzünde herhangi bir şey olmadığını beyan etmelerine karşın, 03.10.2013 ve 20.01.2014 tarihli oturumlarda bu kez sanık ... ile beraber araba yarışlarını izlerken yanlarına sonradan gelen katılan ..."nın sanık ... ile şakalaşmaya başladığını ve sanığa vurduğunu, daha sonra kendilerinin araya girerek ayırdıklarını, sanık ..."un katılana bıçak çekip üstünü aramasının söz konusu olmadığını beyan ettiklerinin anlaşıldığı dosyada;
Tamamı sözlü anlatımlardan oluşan delillerin ve bu delillerden tanıkların kendi içerisinde beyanlarının çelişmesi halinde, hangi tarafın anlatımına hangi gerekçeler ile üstünlük tanındığı açıklanarak vicdani kanı ilkesine uygun gerekçelendirilebilir ve temyiz mercii tarafından denetlenmesi mümkün bir sonuca ulaşması gerekir.
Hal böyle olunca;
Taraflar arasında önceye dayalı bir husumet bulunduğuna dair bir bilginin yansımadığı dosyada mağdurun aşamalarda değişiklik göstermeyen iddiası ve bu iddiasını doğrulayan 15.06.2012 tarihli doktor raporuna hangi sebeplerle itibar olunmadığı dahi açıklanıp, denetlenebilir şekilde karar yerinde gösterilmeden, yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yargılamaya devamla yağma ve hakaret suçları ile ilgili yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 28/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.