9. Hukuk Dairesi 2010/42448 E. , 2013/3329 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, en son aylık ücret, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ile ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının iş aktinin davalı tarafından haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile en son aylık ücret, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının iş aktinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/2-e maddesi uyarınca doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışları sonucu haklı nedenle davalı tarafından feshedildiği, işçilerin yaptıkları işlere göre kullandıkları barkodların işçinin çalışma çizelgesine aktarıldığı, davacının bu barkodları hileli şekilde kullanarak haksız kazanç elde etmeye çalıştığını savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davacının iş yerinde çalıştığı sırada yaptığı iş ve davranışlar nedeniyle bir çok kez savunmalarının alındığı, davacının iş yerinde yapılan denetimler sırasında yapmadığı işlere ilişkin yapmış gibi ürün barkotlarını yapıştırdığı, bu yolla haksız kazanç elde etmeye çalıştığı, bu hususlarda savunmalarının alındığı, davacının doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışları nedeniyle iş akdinin davalı işverenlikçe haklı olarak feshedildiği, davacının tazminata hak kazanamayacağı, davacının fazla mesai alacaklarının ödenmediğine ilişkin teklif edilen yemini usulüne uygun yerine getirdiği gerekçesi ile davanın kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları açısından reddine ve fazla mesai ücreti alacağı açısından kabulüne karar verilmiştir.
Ç)Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
D)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dosyadaki tanık beyanlarına ve toplanan delillere göre işçiler tarafından kullanılan barkotların belli bir seviyeye ulaşması halinde işçilere prim verildiği, belli bir seviyenin altına düşmesi halinde ise işçinin uyarıldığı ya da işten çıkarıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece mahallinde bilirkişi refakati ile keşif de yapılarak, davalı işyerinde davacının tabi olduğu barkot sistemi ve ilgili kayıtlar incelenmek sureti ile işçinin barkotlarda yaptığı iddia edilen usule aykırı kullanımın kendisini prime hak kazanır duruma getirip getirmediği, yahut barkotları iddia edildiği şekilde usulsüz kullanımı olmasa idi performansının % 50 - 60 aralığından aşağıda gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, davacının usulsüz barkot kullanımının aslında yapmadığı işleri yapılmış gibi göstermesine mi neden olduğu yoksa davacının yaptığı iş sebebi ile kullanması gereken barkot yerine bir başkasına ait barkotu mu ya da yanlış bir barkotu mu kullandığı hususları tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespit edilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip, işveren feshinin haklı olup olmadığına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3- Davacının 7 yıllık kıdemli işçi oluşu ve tanık beyanları dikkate alındığında ücretin net 600 TL olarak kabulü yerine brüt 600 TL. ücret aldığının kabulü hatalıdır.
4- Dosyadaki tanık beyanlarına göre davacının saat 18:15"ten sonra da fazla mesai yapıp yapmadığı belirlenmeden fazla mesai ücretinin yazılı şekilde hüküm altına alınması isabetli değildir.
5- Davacı vekili tarafından talep edilmesine rağmen ücret ve fazla mesai alacakları için 4857 sayılı yasanın 34.maddesi uyarınca en yüksek mevduat faizi yerine yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.