Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/34494 Esas 2016/12678 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/34494
Karar No: 2016/12678
Karar Tarihi: 28.04.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/34494 Esas 2016/12678 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2015/34494 E.  ,  2016/12678 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına, HUMK"nun 438. ve İİK"nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi:
    2-Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takibe karşı, avalist konumundaki borçlunun, icra mahkemesine yaptığı başvuruda; imzaya itiraz ederek takibin durdurulmasını ve ayrıca tazminata hükmedilmesini talep ettiği, mahkemece imzaya itirazın kabulüne, ancak tazminat talebinin reddine karar verildiği görülmektedir.
    İİK"nun 170/son maddesinde; "...İcra mahkemesi itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10"u oranında para cezasına mahkum eder" düzenlemesine yer verilmiştir.
    Somut olayda, takip dayanağı bononun lehtarı olan takip alacaklısı, avalistin imzasının sıhhatini bilebilecek durumdadır. Bonodaki imzanın, borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklı, borçluya karşı başlattığı takipte en azından ağır kusurlu kabul edilmelidir.
    O halde, mahkemece, alacaklının, takip konusu asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve %10 oranında para cezasına mahkum edilmesi gerekirken, bu konudaki istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.